Examples of using "громкий" in a sentence and their turkish translations:
Ben gürültülü bir patlama duydum.
Yüksek sesli bir patlama duydum.
Ses gerçekten yüksek.
Büyük bir skandal oldu.
Oldukça büyük bir şeydi.
O yüksek bir sese sahip.
Tom yüksek bir ses duydu.
Sessizlik yüksek sesli bir öksürükle bozuldu.
Tom'un yüksek bir sesi var.
Biz gürültülü bir patlama duyduk.
Gece yüksek sesli bir gürültü onu korkuttu.
Odadan gelen yüksek bir ses vardı.
Aniden, sessizlik gürültülü bir patlamayla bozuldu.
Tom'un hoş olmayan, yüksek bir sesi var.
Çok yüksek bir gürültü duydum.
Onun yüksek sesi dikkatimi çekti.
Tam biz konuşurken kuvvetli bir patlama oldu.
Tom'un yüksek sesle horlaması beni bütün gece uyanık tuttu.
Bitişik odada kahkaha duydum.
Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. “Haleluya” diyorlardı. “Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımız'a özgüdür.