Examples of using "бал" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'yi mezuniyet balosuna davet etti.
Tom baloya gitmedi.
Onlar bu gece Amerikan Büyükelçiliğinde büyük bir balo veriyorlar.
Dans, sezonun en parlak olayıydı.
Tom balo için onun sevgilisi olmanı istiyor.
Tom hem Mary'yi hem de Alice'i seviyor ve bu hafta sonu dansa kimi çağıracağına karar veremiyor.