Examples of using "дают" in a sentence and their turkish translations:
İnekler süt verirler.
Süt ineklerden gelir.
Koyun bize yün verir.
İnekler bize süt verir ve tavuklar bize yumurta verir.
İnekler bize iyi süt verirler.
çok büyük cezalar veriyorlar
Hiçbir şey vermiyorlar.
Onlar bize ilaçlar verir.
İnekler bize süt verir.
Arılar bize bal temin eder.
Onlar sana hangi ilaçları veriyorlar?
Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
Onlar ayak altındalar.
Bizi ayakta tutan kalori.
Ailen sana ne kadar cep harçlığı veriyor?
Onu sadece dualar hayatta tutar.
Sokak lambaları yeterli ışık vermez.
Koyun bize yün verir.
para yardımı yapan burs ve destekçiler,
...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.
Tabii her şey fotoğraf olmuyor.
Onlar ayak altındalar.
Onlar bu gece Amerikan Büyükelçiliğinde büyük bir balo veriyorlar.
Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar.
Bilgiye yatırım her zaman en iyi faizi öder.
İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.
"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."
Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.
Bazen sorular bize cevaplardan daha fazla bilgi sağlar.
Arılar bizim için bal sağlar.
Bu saate bir yıl garanti veriyorlar.
Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.
bir tek verdikleri şekilde değil yani muazzam olan.
Ve bu ufaklıklar karanlık madde açısından önemli ipuçları.
Onlar ne zaman bir konser verecekler?
Otoriteler Yıldızspor'a bu maç fazla şans tanımıyor.
şimdi herkes sosyal mesaj veriyor bir tanede ben vereyim o zaman
norm, insanların size para vermesi, çok teşekkür ederim demeniz
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
Kadınlar harika şeyler yapmamız için ilham verirler - ve sonra bizi onları yapmaktan alıkoyarlar.