Examples of using "Ребенка" in a sentence and their turkish translations:
Gürültü bebeği uyandıracak.
üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.
bir dişi kurt o çocuğu aldı
Torununuzu veya çocuğunuzu elinden tutup
benim çocuğumun görüntüsü alınmasın
Ebeveynler çocuğu iyi yetiştirdi.
şimdi mi geldi o çocuklarınızın mahremiyeti
çocuğunun gözleri önünde katlediliyor
Hırsız çocuğu dolaba kapattı.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu doğurdu.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu dünyaya getirdi.
Ben bebeğimi emzirmek zorundayım.
Onlar hâlâ çocuğu arıyorlar.
O, haziranda bir çocuk bekliyor.
ula kim izlesin senin çocuğunun görüntüsünü yahu?
Bebeği yalnız bırakmamalısın.
Kazuko göğsünü açıp bebeği emzirdi.
Her çocuğun kendi odası var.
onu, nörolojik olarak donuk bir çocuk olarak görüyordu.
Karısı başka bir adamın çocuğunu doğurmuştu.
Anne hala çocuğunun ölümü üzerine yas tutuyor.
Noel babayı gördüğünde çocuğun yüzü parladı.
O çocuğun annesi bir yönetmen.
Orada oyun oynayan çocuğa sorabilirsin.
Bebeği kollarımda tuttuğum anda ağlamaya başladı.
Onun bir bebeği olacak.
ama konu çocuğunuza ders anlatmaya gelince
Çocuğu öldükten sonra, o üzüntüden neredeyse çıldırdı.
eğer bir anne çocuğuna salçalı ekmek veya sandviç hazırlayacaksa
Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi
Annemin o zamanlar sadece iki çocuğu vardı.
Tanıdığım bir anne adayı doğum öncesi partisi vermekten çekiniyordu.
Bir çocuğun müzik yeteneği irsi midir?
Noel armağanlarını açarken çocuğunuzun yüzündeki sevinç ile kıyaslayabilecek çok az şey vardır.
Çocuk korkudan felç oldu.
ama sen bunları umursama ama çocuğun ders dinlemeye gelince vay benim çocuğumu kayıt ederler
Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.