Examples of using "Поставьте" in a sentence and their turkish translations:
Bavulunu buraya koy.
Patatesleri sobanın üzerine koy.
Çaydanlığı açın.
Burayı imzalayın veya mühürleyin.
Alarmı altıya kur.
Sobanın üzerine bir su kabı koyun.
Onu yerine koy.
Onu yere koy.
Onu oraya koy.
Kutuyu yere koy.
Lütfen doğum günü pastasına birkaç mum koy.
Arabayı garaja koyun.
Oyunu durdur.
Merdiveni duvara daya.
Biraz müzik açın.
Onu yere koy.
Çantaları oraya koyun.
O kutuyu buraya koy.
Masaları yan yana koy.
- Bu çizginin üstünü imzalayın.
- Bu satırın üstüne imza atınız.
- Bu satırın üstüne imza atın.
madem böyle bir şeyden korkuyorsunuz parola koyun olsun bitsin
Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Kendini benim yerime koy.
- Kendini Tom'un yerine koy.
- Bir de Tom'un penceresinden bak.
Sadece kendini benim yerime koy.
Lütfen kendini benim yerime koy.
Domates salatasını buzdolabına koy.
Termometreyi kolunuzun altına koyun.
Onu yere koy.
- Onu yere bırak, lütfen.
- Onu yere koy lütfen.
- Lütfen, bu kelimeden sonra bir virgül ekle.
- Lütfen, bu kelimeden sonra bir virgül koy.
Lütfen çantanızı koltuğunuzun altına koyunuz.
Kutuyu buraya koy.
Rafa koy.
Onlarla işiniz bittiğinde bu kitapları rafa koyun.
Onu masama koy.
Olduğu yere geri koy.
Masanın üzerine koy.
Onu hemen şuraya koy.
Bunu oraya koy!
Sadece onu buraya koy.
Onları masanın üzerine koy.
Onu geri koy.
- Onu masaya bırak.
- Onu masanın üzerine bırak.
- Masanın üzerine koy.
Lütfen onu masanın üstüne koy.