Examples of using "Отсутствие" in a sentence and their turkish translations:
Karanlık ışığın yokluğudur.
Sorun para eksikliği.
Bu saygı eksikliği.
- Herhangi bir haber olmaması iyi bir haber.
- Hiç haber olmaması iyi haberdir.
Onun yokluğundan dolayı hayal kırıklığına uğradık.
Korku güven yokluğudur.
Onun yokluğunda böyle bir şey söyleme.
köyde doktor eksikliğini anlatan
veya da özgüven eksikliği
O yoklar içerisinde Apple'ı kurdu
Peter senin yokluğunda geldi.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
Hiçbir haber iyi bir haber değildir.
Ben yokken çok şey değişmişti.
Cannon'ın açıklamasına göre bu algısal kontrol eksikliği,
sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını
Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.
Olumsuzluklar ve yokluklar bizi vazgeçirmemeli
Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki
Birinci nedeni Türkiye'nin AB üyesi olma ihtimalinin
Lütfen biz yokken köpeğimize bak.
Bay Brown yöneticinin yokluğunda işten sorumludur.
Barış şiddetin yokluğu değildir ancak adaletin varlığıdır.
Tom'un patronu herhangi bir girişimi olmadığı için onu eleştirdi.
Onun niçin okulda olmadığını açıklayamam.
Aynı zamanda daha az korku ve suçluluk hissedeceklerinden
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,
O burada olmadığı zaman çocukla ilgilenmemi istedi.
Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.
Ancak Davout'un diğer Mareşaller arasında müttefik eksikliği ortaya çıkmaya başladı.
Aslında siyah bir renk değildir. Renk yokluğudur.
Kas eksiklikleri güçlerini veya çevikliklerini kötü etkilemedi.
Daeş saldırıları islamik terörü ve güvensizliği Türkiyenin sokaklarına getirdi
Tom normalde çok güvenilirdi ve onun toplantıya gelmemesinin nedeni açıklanamaz.
Ben yokken biri beni ararsa, ona yakında döneceğimi söyle.
Napolyon, Berthier'in 1815'te kendisine tekrar katılmasını beklemişti ve yokluğundan çok korkuyordu, "
Ben uzaktayken o benim yardımcım olacak.
Yalnızlık kişinin çevresinde insan olmaması değil, kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramamasıdır.
Sen burada yokken seni özleyeceğiz.
Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.