Examples of using "Каире" in a sentence and their turkish translations:
Kahire'ye gittiniz mi?
- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.
Mary Kahire'de yaşıyor.
Kız kardeşim burada Kahire'de.
Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömmek istedi.
Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.
Fadıl kaldı ve Kahire'de çalıştı.
Sami, Kahire'de gösterişli bir konakta yaşıyordu.
Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...
Kahire'de dizanteri geçiren Davout için zorlu bir kampanyaydı.