Examples of using "Встречи" in a sentence and their turkish translations:
Eşleriyle birlikte gezmelere toplantılara
Yakında görüşürüz!
Şimdilik hoşça kal.
Tüm randevularımı iptal edin.
Bir toplantı için buradayım.
Tom seni görmek için bekliyor.
Buluşmalarımızı hatırlıyor musun?
Görüşürüz, Tom.
Lütfen bana toplantı zamanını hatırlat.
Randevularına nadiren geç kalır.
Bu toplantılar sonsuz ve verimsizdirler.
O, müdürü görmek istedi.
Tom yöneticiyi görmeyi talep etti.
Buluşmamızın konusu ziyadesiyle güncel.
Tekrar görüşene kadar, Bob ve Nora.
Yakında seni görmeye can atıyorum.
O her zaman toplantılara geç kalır.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
Tom randevulara çoğunlukla geç kalır.
Randevular için nadiren geç kalırım.
Tom her zaman randevulara geç kalır.
- Seni görmek için can atıyorum.
- Seni görmeye can atıyorum.
Tom seninle tanışmayı dört gözle bekliyor.
- Biz seni görmek için can atıyoruz.
- Size görmek için sabırsızlanıyoruz.
- Size görmeyi dört gözle bekliyoruz.
Seninle tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Tom, Mary'yi görmek için sabırsızlanıyordu.
Seni gördüğümü asla unutmayacağım.
Toplantılar haftada bir düzenlenir.
Tom'un bugün bütün gün toplantıları var.
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
- Onunla tanışmak için bekleyemem.
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Bizim toplantı saatinde bir yıldız parlar.
- Hoşça kalın.
- Güle güle.
Bir sonraki toplantımızı dört gözle bekliyorum.
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
Seninle tanışmaya can atıyorum.
Tom tek bir toplantı kaçırmadı.
Toplantılara asla geç kalmam.
Tom ve Mary randevularını iptal ettiler.
Seni ilk tanıştığımdan beri seviyorum.
iş için, topluluk toplantıları vs. oldu,
Ben toplantıdan sonra John ile küçük bir sohbet yaptım.
- Sizi görmek için sabırsızlanıyoruz.
- Seni görmeye can atıyoruz.
Tom seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyor.
Seninle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Tom'la yine buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Tom'la tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Ebeveynlerinle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Cehennemde görüşürüz!
Mezun toplantılarına katılmaya katlanamıyorum.
Onlarla buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Onunla buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Onunla buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Onunla tanıştığımdan beri hayatım değişti.
Tom neredeyse randevularına hiç geç kalmaz.
Tom Mary ile tanışmak için sabırsızlanıyor.
Randevulara neredeyse hiç geç kalmıyorum.
Bu da toplantıları sadece sıkıcı ve benzer yapmıyor,
ulan iyi de adamlar dünyanın en önemli toplantılarını yapıyorlar en gizli bilgileri onlarda
Sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Bir dahaki sefere bir buluşma yeri kararlaştıracağız.
Ben sekreterime bütün randevularımı iptal etmesini söyledim.
Ben de seni görmeye can atıyorum.
Bu toplantının asıl amacını unutmayalım.
Seni Noelde görmek için sabırsızlanıyorum.
Tom Mary ile tanıştığı günü unutamıyor.
Tom toplantıdan çıktı.
programı yüklemekle profesyonel bir toplantı başlatmak arasında bir kaç dakikalık süre var
Hepimiz, seni ve aileni görmeye can atıyoruz.
Seninle tanışmadan önce hiç bu şekilde hissetmedim.
Tom çok yorgundu ve toplantı sırasında uyuyakaldı.
- Yakında görüşürüz!
- Görüşürüz.
Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar! Bir sonraki derste görüşürüz.
Robert toplantı için henüz geç kalmadı.
aynı sizler gibi gündelik hayattaki toplantılara katılır,
O, seninle tanışmak için istekli.
Tom'a onunla görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğimi söyle.
Seni ve aileni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Seni en kısa zamanda tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Buluşma noktasına yaklaşıyoruz.
Tom randevulara nadiren geç kalır.
Toplantıdan hemen sonra seni arayacağım.
Sorun Nancy'nin kulüp toplantılarına gitmemesidir.
Amerika'da bir toplantıdan sonra bilim adamı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.
Tek bir toplantıyı kaçırmadım.
Ben de düşünmeye başladım, nasıl yapsak da günlük toplantılarımızda
Şehrini ziyaret ettiğim gelecek sefer seninle görüşmeye can atıyorum.
Neden bilmiyorum ama ilk buluşmadan beri onun bir yabancı olmadığını hissediyorum.
Ondan kaçınmaya çalışıyorum.
Seninle görüşmek isteyen bir kadın var.
Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.