Examples of using "Возьмите" in a sentence and their turkish translations:
Biraz al.
Bu meyveyi al.
Çantanızı alın.
Lütfen biraz al.
Al bunu lütfen.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Otele taksi tut.
Elmaların herhangi birini al.
Donörden kan al.
Al bunu.
Al bunları.
Biraz daha ye.
Bir kurabiye al.
Onun hepsini al.
Onu geri al.
Bir kart seç.
Sadece bir tane al.
Sadece benimkini al.
Arabamı al.
Ceketimi al.
Bu kutuyu götür.
Uzaktan kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
Oyun kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
Uzaktan kumandayı alın ve bir karar verin.
Kumandayı alın, bir karar vermelisiniz.
Hadi, uzaktan kumandanızı alın ve bir karar verin.
Hadi, oyun kumandanızı alın ve bir karar verin.
Bu keçileri dağa götür.
Kauçuk hortumdan bu parçayı al
Lütfen bu kediye sahip çık.
- İhtiyaç olursa diye, biraz para al!
- Her ihtimale karşı biraz para al.
Bir kurabiye daha al.
Telefonunuza Google Çeviri uygulamasını yükleyin,
Oyun kumandasını alın. Bir karar vermelisiniz!
Uzaktan kumandanızı alın ve bir karar verin.
Artan yiyeceği eve götür.
İşte, bunu al.
Lütfen bunu al.
Benim atımı al.
Gözlüğümü al.
Onu eve götür.
Beni oraya götür.
Bizi oraya götür.
Ceketini al.
- Benim için bir bilet al.
- Benim için bir bilet alın.
Bu broşürü alın.
- Bu kitabı al.
- Bu kitabı götür.
Bu çiçekleri al.
Bu sırt çantasını al.
Bu çantayı al.
Benimkini al.
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir karar verin.
Her ihtimale karşı pasaportlarını yanına al.
Pastaya buyurun.
Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı alın.
Sadece istediğini al ve git.
von Hindenburg ve Ludendorff, emri al batıda.
Lütfen biraz meyveye buyurun.
Beni de götür.
Bir kart al.
Elma alın ve onu ikiye bölün.
Kamerayı al.
Raftan bir kitap alın.
Tom'u yanında götür.
Bizi seninle götür.
Onları yanında götür.
Onu seninle götür.
Onu seninle götür.
Yanına bir şemsiye al.
Burada, ceketimi alın.
Bunu yanında götür.
Lütfen telefona cevap ver.
Lütfen onu seninle ötür.
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir karar verin.
Şimdilik sadece benimkini kullan.
hani bir Youtube kanalı açsak videoları çekip koysak
Bir tane daha al.
Lütfen Tom'u yanında götür.
Bazı araçları almaya git.
Lütfen beni sizinle birlikte götürün.
Bu sandalyeyi al. O sağlam.
Lütfen beni sizinle götür.
- Lütfen onları seninle götür.
- Lütfen onları yanında götür.
Lütfen onu seninle götür.
Bu kitapları yanına al.
Elimi tut.
Masaya bırakılmış kitabı al.
Telefona cevap ver lütfen.
İhtiyacın olanı al.
Her şeyi al.
Lütfen bizi oraya götür.
Buyur al.
Kendine gel! Bütün hafta bir şey yapmadın.
Ellerimi tut ve gözlerimin içine bak.
Giysileri alın ve onları yıkamaya gidin.
Bunu ya da şunu al.
Her ihtimale karşı pasaportunu yanına al.