Examples of using "Vestir" in a sentence and their turkish translations:
Giyineceğim.
Ne giyinmeliyim?
Takımımı giyeceğim...
Ciddi ciddi bunu giyecek misin?
Ne giyeceksin?
Bir palto giymelisin.
Giyecek başka bir şeyim yok.
Bitti. Katmanlı giysilerimizi giyelim.
- Sen giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildiniz.
Bir cenaze töreni için siyah giymek gelenekseldir.
Ben ne giyeceğimi bilmiyorum.
Bu şekilde giyinmeyi seviyorum.
Amy giyecek yeni bir şey istiyor.
Kızının giyinmesine yardım etti.
Giyim tarzını değiştirdi.
Tom'un giyinmesi kırk saat sürdü.
Koyu renk giymeyi sever.
"Bunu giyemezsin." "Neden?"
Okul için giyinmek zorundayım.
- Bence bir kravat takmalısın.
- Bence bir kravat takmalısınız.
Tom'a bir kravat takmasını söyledim.
Tom Mary'nin ceketini giymesine yardım etti.
Dansta giymek için bir şeyin var mı?
Eğer üşüyorsan daha fazla giysiler giymelisin.
Giyecek bir şey için dolabıma baktım.
Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
Bu dergide Juliana giyme tarzından bahsediyor.
Duş yapıp tıraş olacağım, sonra da takımımı giyeceğim.
Gerçekten o kravatı takacak mısın?
Giyinme tarzımın nesi var?
Siyah pantolon ile floresan sarı çoraplar giymek iyi bir görünüm değil.
Bu gömlek benim giymem için fazla küçük.
Giyecek bir şey için dolabıma baktım fakat ortam için uygun bir şey bulamadım.
Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.
"Çok acelem var... açıklayamayacağım nedenlerden dolayı." cevapladı Dima kadını. 'Lütfen, bu kostümü denememe izin verin."