Translation of "Dirigir" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Dirigir" in a sentence and their turkish translations:

- Você quer dirigir?
- Queres dirigir?

Sürmek ister misin?

- Nós vamos dirigir.
- Vamos dirigir.

Biz araba süreceğiz.

- Você sabe dirigir?
- Vocês sabem dirigir?

Araba sürebilir misin?

- Você sabe dirigir?
- Você sabe dirigir um carro?
- Vocês sabem dirigir?

- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
- Araba sürebilir misin?
- Bir araba sürebilir misin?
- Araba kullanabilir misin?

Quero dirigir.

Araba sürmek istiyorum.

- Eu não sei dirigir.
- Não sei dirigir.

Nasıl araba sürüleceğini bilmiyorum.

- Ele sabe dirigir.
- Ela sabe dirigir carro.

O, araba sürebilir.

- Não quero dirigir.
- Eu não quero dirigir.

Araba sürmek istemiyorum.

- Eu gosto de dirigir.
- Gosto de dirigir.

Araba sürmekten hoşlanırım.

- Você não deveria dirigir.
- Tu não deverias dirigir.
- Vocês não deveriam dirigir.

Sen araba sürmemelisin.

- Todos eles sabem dirigir.
- Todas elas sabem dirigir.

Onların hepsi araba sürebilir.

- Você sabe dirigir?
- Você sabe dirigir um carro?

Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

- Você terá que dirigir.
- Você terá de dirigir.

Sen sürmek zorunda olacaksın.

- Tom sabe dirigir agora.
- Tom pode dirigir agora.

Tom şimdi araba sürebilir.

- Sua esposa sabe dirigir?
- Tua esposa sabe dirigir?

Karın araba sürebilir mi?

Quem vai dirigir?

Kim sürecek?

Tom sabe dirigir?

Tom sürebilir mi?

Tom vai dirigir.

Tom araba sürecek.

Tom sabe dirigir.

Tom araba sürebilir.

Tom adora dirigir.

Tom araba sürmeyi seviyor.

Eu adoro dirigir.

Ben araba sürmeyi severim.

- Você poderia dirigir mais devagar?
- Poderia dirigir mais devagar?

Daha yavaş sürer misin?

- Eu consigo dirigir um carro.
- Eu posso dirigir um carro.

- Bir araba sürebilirim.
- Araba sürebilirim.

- Ele não sabe dirigir um carro.
- Ele não sabe dirigir.

O, araba sürmeyi bilmez.

Você gosta de dirigir?

Araba kullanmayı sever misin?

Ele sabe dirigir caminhão.

O, nasıl kamyon süreceğini bilir.

Dirigir me faz relaxar.

Araba sürmek beni rahatlatıyor.

Tom deixou Maria dirigir.

Tom Mary'nin araba sürmesine izin verdi.

Seu irmão sabe dirigir?

Erkek kardeşin araba sürebilir mi?

Eu sei dirigir carro.

Araba sürebilirim.

Sua mãe sabe dirigir?

Annen araba sürebilir mi?

Tom não quis dirigir.

Tom sürmek istemedi.

Estou aprendendo a dirigir.

Nasıl araba süreceğimi öğreniyorum.

Meu irmão sabe dirigir.

Erkek kardeşim araba sürebilir.

Não gosto de dirigir.

Araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.

Tom não sabe dirigir.

Tom araba kullanamaz.

Tom sabe dirigir bem.

Tom araba sürmede iyidir.

- Estou muito sonolento para dirigir.
- Estou com muito sono para dirigir.

- Araba süremeyecek kadar çok uykuluyum.
- Ben araba kullanamayacak kadar uykuluyum.

- Eu não vou deixá-lo dirigir.
- Eu não vou te deixar dirigir.
- Eu não vou deixar você dirigir.

Araba sürmene izin vermeyeceğim.

- Meu irmão pode dirigir um carro.
- Meu irmão sabe dirigir um carro.
- O meu irmão sabe dirigir um carro.

Erkek kardeşim bir araba sürebilir.

- Você pode dirigir, não pode?
- Você pode dirigir um carro, não pode?

Araba sürebilirsin, değil mi?

- Aprendi a dirigir quando tinha quinze anos.
- Aprendi a dirigir aos quinze.

On beş yaşındayken araba kullanmayı öğrendim.

- Não se deve beber e dirigir.
- Você não deve beber e dirigir.

İçip araba sürmemelisin.

É importante dirigir com cuidado.

Arabayı dikkatli sürmek önemlidir.

Estou acostumado a dirigir caminhões.

Ben bir kamyon sürmeye alışkınım.

Dirigir sem cuidado causa acidentes.

Dikkatsiz araba sürme kazalara neden olmaktadır.

Ela está aprendendo a dirigir.

O, araba sürmeyi öğreniyor.

Tom me ensinou a dirigir.

Tom bana araba sürmeyi öğretti.

Posso ensiná-lo a dirigir.

Nasıl araba süreceğini sana öğretebilirim.

Dirigir muito rápido é perigoso.

Çok hızlı araba sürmek tehlikelidir.

- Você sabe dirigir?
- Você dirige?

Bir araba sürebilir misin?

Tom queria dirigir o carro.

Tom arabayı sürmek istedi.

Você precisa aprender a dirigir.

Nasıl sürüleceğini öğrenmen gerekir.

Tom ainda não sabe dirigir.

Tom henüz araba süremez.

Tom nunca aprendeu como dirigir.

Tom nasıl araba süreceğini hiç öğrenmedi.

O Tom começou a dirigir.

Tom araba sürmeye başladı.

Não me diga como dirigir.

Bana nasıl araba süreceğimi söyleme.

Tom sabe dirigir um carro.

Tom bir araba sürebilir.

O Tom não sabe dirigir.

- Tom araba süremez.
- Tom araba kullanamaz.

Por que não vamos dirigir?

Neden arabayla gezintiye çıkmıyoruz?

Tom está aprendendo a dirigir.

Tom nasıl araba süreceğini öğreniyor.

O Tom adora dirigir moto.

Tom motosiklete binmeyi sever.

Você quer aprender a dirigir?

Araba kullanmayı öğrenmek ister misin?

Você poderia dirigir mais devagar?

Daha yavaş sürer misin?

Ela não sabe dirigir carro.

O, nasıl araba süreceğini bilmez.

Quando você aprendeu a dirigir?

Ne zaman araba sürmeyi öğrendin?

Eu posso dirigir um carro.

Bir araba sürebilirim.

Você sabe dirigir esta coisa?

Bu şeyin nasıl kullanılacağını biliyor musun?

Eu ainda não sei dirigir.

Henüz araba kullanamıyorum.

Tom não deixa Mary dirigir.

Tom Mary'nin araba sürmesine izin vermiyor.

Não quero dirigir nesta tempestade.

- Bu fırtınada araba kullanmak istemiyorum.
- Bu fırtınalı havada araba sürmek istemem.

- Tom não consegue dirigir um carro.
- Tom não é capaz de dirigir um carro.

Tom araba süremiyor.

Ele queria dirigir para Batumi primeiro

Batum'a önce arabayla gitmek istedi

Você poderá dirigir em poucos dias.

Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

Você está bêbado demais para dirigir.

Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.

Ele não sabe dirigir um carro.

O, araba kullanamaz.

Tom não pode dirigir um carro.

Tom bir araba süremez.

É a sua vez de dirigir.

Sürme sırası senin.

Eu não sei/posso dirigir ônibus.

- Bir otobüsü süremem.
- Otobüs süremem.

Eu não sei dirigir um carro.

- Araba sürmeyi bilmiyorum.
- Ben araba kullanamam.

Você não pode dirigir pela direita.

Sağda araba sürmemelisin.

Há alguém aqui que saiba dirigir?

Araba sürebilen biri var mı?

Ele aprendeu a dirigir na Irlanda.

- İrlanda'da araba sürmeyi öğrendi.
- O, İrlanda'da araba sürmeyi öğrendi.

Eu ensinei minha esposa a dirigir.

Karıma nasıl araba süreceğini öğrettim.

Eu ensinei o Tom a dirigir.

Tom'a nasıl araba süreceğini öğrettim.

Ele sabe como dirigir um carro.

O nasıl araba süreceğini biliyor.

Eu ainda não aprendi a dirigir.

Ben hâlâ bir araba sürmeyi öğrenmedim.

Meu irmão pode dirigir um carro.

Erkek kardeşim bir araba sürebilir.

Meu irmão mais velho sabe dirigir.

Ağabeyim araba sürmeyi bilir.

Aprender a dirigir exige muita prática.

Araç sürmeyi öğrenmek birçok uygulama gerektirir.

Eu sei como dirigir um carro.

- Nasıl araba sürüleceğini biliyorum.
- Nasıl araba süreceğimi biliyorum.

O Tom não sabe dirigir carro.

Tom nasıl araba süreceğini bilmiyor.

Meu pai não me deixa dirigir.

Babam bana araba sürdürmüyor.

Tom foi preso por dirigir embriagado.

Tom sarhoş araba sürmekten tutuklandı.