Translation of "Sistema" in Turkish

- Tom conhece o nosso sistema.
- Tom conhece nosso sistema.

Tom bizim sistemimizi bilir.

- Eu não conheço o sistema.
- Não conheço o sistema.

Ben sistemi bilmiyorum.

Atingindo nosso sistema educacional

eğitim sistemimize ket vurulması

Sairia do sistema solar

güneş sisteminin dışına kadar çıkacaktı

Fora do sistema solar

güneş sisteminin dışarısına doğru

Porque o sistema falhará!

çünkü sistem çökmüş olacak!

O sistema antigo funciona.

Eski sistem çalışır.

Esse é o sistema.

Sistem budur.

É um sistema estúpido.

Bu aptalca bir sistem.

Vou checar o sistema.

Burada sistemi kontrol edeyim.

Foda-se o sistema.

Sistemi sikeyim.

Bem, cercando o sistema solar

peki, güneş sistemini çevreleyen

Cercando completamente o sistema solar

güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen

O sistema está em manutenção.

Sistem bakım altında.

Vamos tentar mudar o sistema.

Düzeni değiştirmek için çalışalım.

Nós precisamos mudar o sistema.

Düzeni değiştirmemiz gerekiyor.

É um sistema que funciona.

- Bu çalışan bir sistem.
- Bu çalışan bir sistemdir.

O sistema não é perfeito.

Sistem kusursuz değil.

O sistema está funcionando bem.

Sistem iyi çalışıyor.

Ele subsidiou a comida, melhorou o sistema educacional, construiu um sistema de saúde invejável

Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti

O dinheiro do sistema religioso comerciante

ağalık sistemi başlık parası din tüccarları

sistema de choro direitos das mulheres

ağalık sistemi kadın hakları

Como ele entra no sistema solar

güneş sisteminin içerisine nasıl geliyor

Havia muitos planetas no sistema solar

güneş sistemi oluşurken çok fazla gezegen vardı

sistema de ventilação, temperatura e umidade

havalandırma, sıcaklık ve nem sistemi

Detectamos uma grande falha no sistema.

Biz sistemde büyük bir hata belirledik.

Não encontrei nenhum dado no sistema.

Sistemden herhangi bir veri bulmadım.

Nenhum sistema de segurança é infalível.

Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

Tom explicou o sistema a Mary.

Tom sistemi Mary'ye açıkladı

O sistema educacional precisa ser mais flexível.

Eğitim sisteminin daha fazla esnek olması gerekir.

Nosso sistema solar está sempre em movimento.

Güneş sistemimiz her zaman hareket halindedir.

Este sistema tem uma trava de segurança.

Bu sistemin bir güvenlik kilidi var.

Eles perderam a confiança no sistema existente.

Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler.

Qual é o seu sistema operacional favorito?

Favori işletim sistemin nedir?

Pouco escapa ao sistema de vigilância da tarântula.

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

E se essa nuvem cobrir o sistema solar

ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa

Netuno é o oitavo planeta do sistema solar.

Neptün, güneş sisteminin sekizinci gezegenidir.

O sistema de transporte naquela cidade é bom.

Şehirdeki ulaşım sistemi oldukça iyi.

Nosso sistema político foi fundado por tradições feudais.

Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.

Júpiter é o maior planeta do sistema solar.

Jüpiter güneş sisteminde en büyük gezegendir.

Toki Pona é um sistema de comunicação simples.

Toki Pona basit bir iletişim sistemidir.

O sistema do computador desliga automaticamente às 8pm.

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.

O sistema educacional está transformando estudantes em robôs.

Eğitim sistemi, öğrencileri robota dönüştürüyor.

Como você conseguiu passar pelo sistema de alarme?

Alarm sistemini nasıl geçtin?

Tom leu um artigo sobre o sistema solar.

Tom, güneş sistemi hakkında bir makale okudu.

Desta vez o problema está em nosso sistema judicial

davacı filminde ise bu sefer sorun bizim yargı sistemimizde dedi

Muitos países do mundo estão usando esse sistema agora

dünyada da bir çok ülke şu anda bu sistemi kullanıyor

Pode empurrar cometas para o interior do sistema solar

kuyruklu yıldızları güneş sisteminin iç kısmına doğru itebiliyor

Essa é uma das deficiências em nosso sistema educacional.

Eğitim sistemimizde ki bazı eksikliklerden bir tanesi de bu

Você sabe, o Google tem um sistema operacional Android.

Hani Google'ın bir işletim sistemi varya Android.

Nenhum sistema imunológico humano havia visto esse vírus antes.

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

Saturno é o segundo maior planeta do Sistema Solar.

Satürn güneş sisteminde ikinci en büyük gezegendir.

O sol está no centro de nosso sistema solar.

Güneş, bizim güneş sistemimizin merkezindedir.

Parece haver algum problema com o sistema de exaustão.

Egzoz sisteminde bir sorun var gibi görünüyor.

Mercúrio é o menor planeta do nosso sistema solar.

Merkür güneş sistemimizdeki en küçük gezegendir.

Eles estão aqui para consertar o sistema de aquecimento.

Onlar ısıtma sistemini onarmak için buradalar.

O que você acha do sistema de educação japonês?

Japonya'nın eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Baixou oficialmente a marreta como uma crítica ao sistema educacional

eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen

E, ao mesmo tempo, o sistema pode lidar com tudo

ve aynı zamanda da sistem her şeyi kaldırabiliyor

Mercúrio é o menor dos oito planetas do Sistema Solar.

Merkür Güneş sistemindeki sekiz gezegenin en küçüğüdür.

Mais que nunca, precisamos da reforma do sistema de saúde.

Her zamankinden daha fazla bir sağlık bakım sistemi reformu gerekli.

O Linux é um sistema operacional livre. Você devia testá-lo.

Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.

O computador parou de funcionar após uma atualização automática do sistema.

Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.

Por que os Estados Unidos não mudam para o sistema métrico?

ABD neden metrik sisteme geçmiyor?

No sistema penal dos Estados Unidos, há doze pessoas no júri.

Birleşik Devletler adalet sisteminde bir jüride on iki kişi vardır.

Qual é a sua opinião sobre o sistema de educação japonês?

Japon eğitim sistemi hakkındaki görüşünüz nedir?

Acho que não seria tão difícil pensar em um sistema melhor.

- Sanırım daha iyi bir sistemle gelmek zor olmazdı.
- Sanırım daha iyi bir sistemle ortaya çıkmak çok zor olmazdı.

Esse sistema começou com a liderança da TRT e da EBA TV.

TRT ve EBA TV öncülüğündebu sistem başlamış oldu

Então ele se move aleatoriamente e se move dentro do sistema solar

daha sonrasında ise rastgele hareketler ederek güneş sisteminin içerisinde ilerliyor

De certa forma, podemos chamá-lo de lixo do nosso sistema solar.

bir nevi aslında bizim güneş sistemimizin çöplüğü olarak adlandırabiliriz

O Sistema Solar tem quatro gigantes gasosos: Júpiter, Saturno, Urano e Netuno.

- Güneş sisteminin dört gaz devi var: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.
- Güneş sisteminde dört gaz devi vardır: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.

O sistema radicular da árvore estende-se por mais de trinta metros.

Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.

A estrela mais próxima do nosso sistema solar é a Próxima Centauri.

Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.

Então a nuvem oort não é uma estrutura que protege o sistema solar

yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

Para melhorar o seu sistema. O inimigo número 1 do progresso econômico é

Ekonomik gelişim karşısındaki bir numaralı düşman her zaman

Quando o dinheiro para de ter valor, todo o sistema para de funcionar.

Paranın bir hükmü kalmadığında sistemin tüm işleyişi durur.

As bactérias que são transferidas durante um beijo ajudam a melhorar o sistema imunológico.

Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Num sistema tão democrático. Mas, não se engane, Suíça é para o mercado livre,

liderin çıkabileceğini düşünebilir ancak yanlış düşünüyorsunuz çünkü İsviçre serbest piyasa ekonomisine

Porque a delinquência é, nos Estados Unidos, criar um sistema bancário e fazer dinheiro sem trabalhar.

en büyük kabahat, Birleşik Devletler'de bankacılık sistemi kurup çalışmadan para kazanmak, öyle mi?

Idiomas que não poderiam nunca ser encontrados juntos em um sistema tradicional podem estar conectados no Tatoeba.

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.

Cientistas europeus descobriram um planeta potencialmente habitável orbitando Proxima Centauri, a estrela mais próxima do nosso sistema solar.

Avrupalı ​​bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin çevresinde dolanan potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.

O japonês tem um sistema de escrita muito complicado, que usa três alfabetos com mais de dois mil caracteres.

Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.