Examples of using "Rápida" in a sentence and their turkish translations:
Çok hızlı.
Oh wow, o hızlı.
Hızlı cevabınız için teşekkürler.
- O, hızlı bir internet bağlantısına sahip.
- Onun hızlı bir internet bağlantısı var.
Hızlı bir soru sorabilir miyim?
Yeterince hızlı değildi.
Bluzu çabucak yıkadı.
Müsveddeme hızla göz attı.
Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
Ben daha hızlıyım.
Naoko hızlı bir koşucudur.
Tom'un hızlı bir internet bağlantısı var.
- Dünyadaki en hızlı yılan hangisidir?
- Hangi yılan dünyanın en hızlısıdır?
Ben gerçekten hızlıyım.
- Ben senden daha hızlıyım.
- Senden daha hızlıyım.
bütün müdahaleler en hızlı şekilde yapıldı
Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?
Sen çabuk olmak zorundasın.
En hızlı rotayı aldık.
Sizce ilaçları teslim etmemizin daha hızlı bir yolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Tom dışarıda çalışmadan önce hafif bir öğle yemeği yedi.
Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
Tom "anglophobia"'nın anlamını bilmiyordu, bu yüzden onun ne demek olduğunu bulabilmek için hızlı bir web araştırması yaptı.