Translation of "Queimar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Queimar" in a sentence and their turkish translations:

- Vai queimar.
- Isso vai queimar.

O yanacaktır.

Oh, não vamos queimar

yahu işte yanmayalım fazla

Isso não vai queimar.

- Bu yanmaz.
- Bu yanmayacak.

Não vá se queimar.

Kendini yakma.

Não sei como vão queimar.

Bunun nasıl yanacağından emin değilim.

Precisamos queimar todas essas folhas.

Bütün bu yaprakları yakmamız gerekiyor.

Não havia nada para queimar.

Yakacak bir şey yoktu.

Esta madeira não vai queimar.

Bu odun yanmaz.

Não fique muito perto da churrasqueira; você pode se queimar.

Izgaraya çok yaklaşma, yanabilirsin.

Então estamos com febre sim, mas não podemos queimar quando quisermos

yani ateşimiz var evet ama her istediğimiz zaman yakamıyoruz

Se queremos perder peso, devemos queimar mais calorias do que consumimos.

Eğer kilo vermek istiyorsak, ihtiyaç duyduğumuzdan daha fazla kaloriyi yakmak zorundayız.

- Não pensei que a casa fosse queimar tão rápido.
- Não achei que a casa queimaria tão rápido.

Evin çok çabuk yanıp kül olacağını düşünmedim.

- O pastor disse que Tom vai queimar no fogo do inferno.
- O pastor disse que o Tom arderá no inferno.

Papaz, Tom'un cehennemde yanacağını söyledi.