Examples of using "Preocupe" in a sentence and their turkish translations:
- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.
Hatta bu konuda endişelenmeyin.
Onlar hakkında endişelenme.
Hakkımızda endişe etmeyin.
Hey, endişelenme.
Endişelenme, güvendesin.
Endişelenme. Bu kolay.
Benim hakkımda çok fazla endişelenme.
Merak etmeyin. Tamam.
Bu kadar endişelenme.
Endişelenme. Dikkatli olacağım.
Lütfen üzülmeyin.
- Bunun için endişelenme.
- Bunu dert etmeyin.
Onlar hakkında endişe etmeyin.
Onun hakkında endişelenme.
Onun hakkında endişelenme.
Aldırma. Ben hallederim.
Seni endişelendirmek istemiyorum.
Çok fazla endişelenme.
Videonun devamında var merak etmeyin
Geçmiş hakkında üzülme.
Diğerleri hakkında endişe etmeyin.
Endişelenme. Sigortam var.
Benim hakkımda endişelenmeni istemem.
- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.
Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.
Bir planım var. Endişelenme.
Üzülme her şey iyi olacak.
Her şey yolunda. Üzülme.
- Benim için endişelenme. Ben iyiyim.
- Beni merak etme. Ben iyiyim.
Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.
- Endişelenme, seveceksin.
- Merak etme, hoşuna gidecek.
Bir şey yok, endişelenme!
Fiyat için endişelenme.
Her şey Tamam, merak etmeyin.
- Bebeği dert etme.
- Bebek hakkında endişelenme.
Ailen hakkında endişelenme.
Merak etme. Tom iyi olacak.
amacınızı biliyoruz ama merak etmeyin
ama merak etmeyin kimsenin umurunda bile değilsiniz
- Endişelenme, yanında ben varım.
- Endişelenmeyin, yanınızda ben varım.
Endişlenme! Sana yardım edeceğim.
Merak etmeyin. Ben Tom'a söylemeyeceğim.
Endişelenme. Mary'ye söylemeyeceğim.
Endişe etme. Muhtemelen yanlış bir alarm.
Endişelenme! Test kolaydır.
Onun hakkında endişelenme. Sadece işine geri dön.
Üzülmeyin. Çok uzun sürmez.
Yaptığım hakkında endişelenme.
Üzülme. Tom seni affedecek.
Ayrıntılar hakkında çok fazla endişe etmeyin.
Bir şey yok, merak etme.
Merak etmeyin. Tom bizi hayal kırıklığına uğratmayacak.
Endişe etme. Dudaklarım kapalı.
Üzülmeyin, her şey düzelecek.
Ben iyi olacağım, endişelenme.
Endişelenme. Sana yardım edebilirim.
Merak etmeyin, ben sizin için tercüme edeceğim.
Elinden geleni yap ve endişelenme.
Onun söylediğinden rahatsız olmayın.
Sınav sonuçları hakkında endişelenmeyin.
Boş ver, onu kendim yapabilirim.
Onun hakkında endişelenme, hepsi laf.
Endişelenme. Onlara söylemeyeceğim.
Merak etme, anne. Ben iyi olacağım!
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
O konuda endişe etme!
şimdi üşenmeyin ve Wikipedia'ya göbeklitepe yazın
Merak etmeyin geçmişe takılıp kalmayacağız
Başkalarının söyledikleri hakkında üzülme.
Endişelenme, bu akşam üstü cevabı alacaksın.
Test sonuçların hakkında endişe etme.
Merak etmeyin. O ne yaptığını biliyor.
Merak etmeyin. O ne yaptığını bilir.
Endişe etme. Kimseye söylemeyeceğim.
Başkalarının düşündükleri için üzülme.
Endişe etmeyin.
Endişelenme! Zaten burada hiçbir şey olmaz.
Merak etmeyin. Biz iyiyiz.
Benim hakkımda endişe etmeyin.
Merak etme, zamanla alışacaksın.
Üzülmeyin. Tom'u bulacağız.
Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.
Tom hakkında endişe etme. O her zaman öyle davranır.
Geçmişi geride bırak ve şimdiye dikkat et.
Tom hakkında kaygılanma.
- Lütfen benim için endişelenmeyin.
- Lütfen benim hakkımda endişelenme.
Benim için endişelenme; Cehennem tüm ilginç insanların gittiği yer.
ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük
eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Sen kendi işine bak lütfen.
Endişe etme, herkes hata yapar.
- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- "Teşekkürler ". " Bir şey değil "
- Teşekkürler ","Bir şey değil".
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Teşekkürler!" - "Rica ederim."
Kusura bakma.
- Boş ver!
- Önemli değil!
- Hiç düşünme!