Examples of using "Pregou" in a sentence and their turkish translations:
O, gözünü kırpmadı.
Papaz bir vaaz verdi.
Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı.
Angela o gece gözünü bile kırpmadı.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
O, tahtaya bir çivi çaktı.