Examples of using "Naquela" in a sentence and their turkish translations:
O suya girmek...
O evde kimin yaşadığını biliyor musun?
O dönemde tutuklular...
O günlerde genellikle
Fakat yine de o dönemde
O gece ay vardı.
Ben o toplantıdaydım.
O zamanlar farklıydı.
Şu evde kim yaşıyor?
O partide çok sayıda ünlü insanla karşılaştım.
O havuzda yüzmemelisiniz.
Bana o gece ne olduğunu söyle.
Tamam, o yöne doğru gitmeye devam edeceğiz.
O zamanlar hiç radyo yoktu.
O testi sonunda geçtim.
Mary işkence direğinde yakıldı.
O adada yaşamak imkansızdır.
O evde kimse yaşamıyor.
Biz o zaman çok gençtik.
O zaman Tom yüzüyordu.
- O kasabaya hiç gitmedim.
- O şehre hiç gitmedim.
O berber dükkanında kaç tane berber çalışır.
Kutuda birkaç elma var.
Siz o zaman bir ergendiniz.
O gece ne oldu?
O evde kaç kişi yaşıyor?
O, orada şu evde yaşıyor.
O okulda Çince öğretirler.
- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.
O duvarda güzel fotoğraflar vardı.
O şişede hiç şarap yok.
O odada kimse yoktu.
Tom o zaman bir garsondu.
O gece dolunay vardı.
Bizde o dönemde ise tek başına bile gidebiliyordu
O, o dükkânda ne satın aldı?
Asem o gece beş tane tabak kırdı.
O zaman birbirimizi tanımıyorduk.
O sıralarda Tom Boston'daydı.
O mağazadan bir şey almadım.
O çekmecede başka ne var?
Tom oradaki masada oturuyor.
Tom o zaman 13 yaşındaydı.
O gece hiç uyumadım.
Ben o zaman sağlıklı değildim.
- Leyla o zaman çok sinirliydi.
- Leyla o zaman çok gergindi.
Neden o koltukta uyudun?
O resimde elimi tutuyorsun.
Tom o zamanlar şimdiki gibi zengin değildi.
O mağazada hoşlandığın bir şey buldun mu?
"O evde ne kadar kaldın?" "Annem ölünceye kadar orada kaldım."
Uzun mesafeler yürümem gerekecek, bu tarafa doğru.
o dönem herkes meşhur olmak istiyordu
o sokakta ip atlayan kız çocuklarını düşünün
O dönemde meraklı cesur bir adam ortaya çıktı
O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.
O zaman hâlâ bir öğrenciydim.
O mağazadan kendine bir köpek satın alabilirsin.
O mağazadan kırmızı bir kazak aldım.
Angela o gece gözünü bile kırpmadı.
O zaman evde yalnızdı.
Keşke o zaman onun talimatlarını takip etseydim.
O gece korkunç bir rüya gördü.
O zaman Tom gerçekten açtı.
O gece ne olduğunu asla unutmayacağım.
Bize o gece ne olduğunu söyle.
O gece ne olduğunu bilmem gerekiyor.
O günlerde ben genellikle beşte kalktım.
Yaşlı adam o sabah çok geç uyudu.
Benim adım o listede olmalı.
Ben de onu bunca zaman sormak istedim.
O mağazada şeker ve tuz satıyorlar.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.
Tom o zaman onun hakkında bir şey yapamadı.
O zaman akşam yemeğini pişiriyordu.
O dönemlerde asgari ücret diye bir uygulama yok
Şehirdeki ulaşım sistemi oldukça iyi.
Hiç kimse o zaman benim ülkemle ilgilenmiyordu.
O zaman Tom çok mutlu değildi.
- Bu kültürde insanlar rengarenk giyinirler.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.
1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.
Mary o zaman Tom'un kız arkadaşıydı.
Neden o sınıfa kayıt olamıyorum?
O zaman daha gençtik.
Tom o zaman Mary'den hoşlanmıyordu.
Tom o zaman benim tek arkadaşımdı.
Difteri o zaman yaygın bir hastalıktı.
Tom neden o dükkandan bir şeyler alıyor?
- O günlerde gemiler tahtadan yapılmıştır.
- O günlerde gemiler ahşaptan yapılırdı.
Evet, oradaki küçük yarığa sıkıştı. Pekâlâ, bunu bağlayalım. İşte.
Ama o evde kalmayan bir kişi var ya
Onlar o mağazada ayakkabı ve kıyafet satarlar.
O zaman bir lise öğrencisiydim.
Tepede öldürülen adam kimdi?
O zamanlar kendimi çok iyi hissettiğimi hatırlıyorum.
Onlar o okulda yeni bir İngilizce öğretme metodu benimsedi.
O zaman, tarifeler birçok üründe yüksekti.
O durumda ne yapmalıydım?
Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.