Translation of "Pedras" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Pedras" in a sentence and their turkish translations:

- Pedras não nadam.
- As pedras não boiam.
- As pedras não flutuam.

Taşlar yüzmez.

- Ela recolheu belas pedras.
- Ela pegou pedras bonitas.

Güzel taşlar topladı.

pedras usadas na construção

inşaatında kullanılan taşlar

No exame dessas pedras

bu taşlarda yapılan incelemede

Espadas, flechas, pedras, porretes...

kılıç, ok, taş, kulüp.

As pedras não flutuam.

Taşlar yüzmezler.

Eu jogo 3 pedras hoje?

bugün 3 taş oynar mıyım?

Não joguem pedras no rio.

Kayaları nehre fırlatmayın.

Algumas pessoas realmente colecionam pedras.

Bazı insanlar aslında kayalar toplarlar.

As crianças jogaram pedras nele.

Çocuklar ona taş attı.

Não jogue pedras nas pessoas.

İnsanlara taş atma.

Porque havia tantas pedras do céu

çünkü bir sürü gök taşı da vardı

Algumas pessoas começaram a atirar pedras.

Bazı insanlar taş atmaya başladılar.

Temos de ter cuidado a virar pedras.

Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.

As pedras usadas na construção desses pramites

bu pramitlerin inşaatında kullanılan taşların

Mas às vezes 3 pedras eram muito agradáveis

ama bazen de 3 taş çok zevkliydi

Existem figuras de animais em relevo nessas pedras

bu taşların üstünde kabartma hayvan figürleri var

Então, depois que essas pedras saíram do magma

daha sonrasında ise o kayaçlar magmadan çıktıktan sonra

Tom não deveria ter jogado pedras naqueles gatos.

Tom şu kedilere taşlar atmamalıydı.

Os escorpiões adoram arbustos e esconderem-se sob pedras.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

Mas temos de ter cuidado a virar estas pedras.

Ama bu taşları çevirirken çok dikkatli olmak gerekiyor.

O garoto passou o tempo jogando pedras no lago.

Çocuk göle taşlar fırlatarak zaman geçirdi

Três alpinistas foram mortos em uma queda de pedras.

- Kaya düşüşünde üç dağcı öldü.
- Bir kaya çığında üç dağcı öldü.

- Quem vive em casas de vidro não deveria jogar pedras.
- Aqueles que vivem em casas de vidro não devem atirar pedras.

Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.

Ele trouxe as pedras da lua que coletou com robôs

Robotlarla topladığı ay taşlarını getirmişti

Os sonhos são as pedras de toque de nosso caráter.

Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.

Antes, enchiam-no com químicos, depois deitavam pedras lá para dentro

Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı

E também vamos continuar a virar este tipo de pedras grandes.

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

Pedras importantes foram trazidas de lugares importantes mais antigos que você

kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi

Nas pesquisas realizadas na região, não foram encontradas pedras do céu.

bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

Agora um jogo que muitos dos meus colegas da minha infância não conheciam 3 pedras

şimdi benim çocukluğumdaki akranlarımın bile birçoğunun bilmediği bir oyun 3 taş

O grande pramita, que será construído posteriormente, usa em média dois milhões e meio de pedras.

daha sonra inşaat edilcek olan büyük pramitte ise ortalama iki buçuk milyon taş kullanılıyor

A apanhar cerca de 100 conchas e pedras... ... e depois a cruzar os tentáculos sobre a cabeça vulnerável.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.

é tudo o que pode ser. Se colocarmos essas pedras a cada 4 minutos, a construção leva 20 anos.

işte bunların hepsi olabilir. Bu taşları her 4 dakika bir yerleştirirsek işte inşaatı 20 yıl sürüyor

As pedras dessa praia me lembravam aqueles dias de verão em que Laura e eu brincávamos na areia até o anoitecer.

Bu sahildeki taşlar bana Laura ve benim gece karanlığına kadar kumda oynadığımız o yaz günlerini hatırlatıyor.

As pedras foram deslocadas para o topo da colina e, após o término da construção, a parte mais externa da espiral foi destruída e se tornou o que é hoje.

taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor