Translation of "Pegou" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Pegou" in a sentence and their turkish translations:

- Pegou uma pedra.
- Ele pegou uma pedra.

O bir taş aldı.

- Quem pegou o Tom?
- Quem pegou Tom?

Kim Tom'u yakaladı?

- Você me pegou desprevenido.
- Você me pegou desprevenida.

Beni gafil avladın.

- Ele pegou qual carro?
- Que carro ele pegou?

O hangi arabayı aldı?

Você pegou tudo?

Her şeyi aldın mı?

Você me pegou.

Beni yakaladın.

O Tom pegou.

Tom onu aldı.

Tom me pegou.

Tom beni yakaladı.

Pegou uma pedra.

O bir taş aldı.

- Tom pegou uma cadeira.
- O Tom pegou uma cadeira.

Tom bir sandalye kaptı.

- O ajudante pegou o dinheiro.
- A ajudante pegou o dinheiro.

Asistan parayı aldı.

A casa pegou fogo.

Ev yandı.

Você pegou o trem?

Trene yetiştin mi?

Alguém pegou minha bolsa.

Birisi çantamı çaldı.

Tom pegou seu iPhone.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

Ele pegou qual carro?

O hangi arabayı aldı?

Ele pegou o frango.

O tavuk yakaladı.

Ela pegou o frango.

Tavuğu yakaladı.

Que carro ele pegou?

O hangi arabayı aldı?

Quem pegou o dinheiro?

Parayı kim aldı?

Tom pegou uma gripe

Tom üşüttü.

Mark pegou o livro.

Mark kitabı aldı.

Ele pegou um atalho.

O, kestirmeden gitti.

Ele pegou vinte borboletas.

Yirmi kelebek yakaladı.

Ela pegou um táxi.

O bir taksiye bindi.

Tom pegou a faca.

Tom bıçağı aldı.

Tom pegou um lápis.

Tom bir kurşun kalem aldı.

Tom pegou o gato.

Tom kediyi aldı.

Tom pegou um peixe.

- Tom, bir balık tuttu.
- Tom bir balık yakaladı.

Tom pegou um táxi.

Tom bir taksi tuttu.

Tá, você me pegou.

Tamam, beni yakaladın.

A cortina pegou fogo.

Perde tutuştu.

Tom pegou a bola.

Tom topu yakaladı.

Tom pegou um camundongo.

Tom bir fare yakaladı.

Tom pegou uma lanterna.

Tom bir el feneri aldı.

Tom pegou meu dinheiro.

Tom paramı aldı.

Tom pegou um biscoito.

Tom bir kurabiye aldı.

Marjane pegou o gato.

Marjane kediyi yakaladı.

Tom pegou o dinheiro.

Tom parayı aldı.

Ele pegou a bola.

- O, topu yakaladı.
- Topu yakaladı.

Tom pegou o ladrão.

Tom hırsızı yakaladı.

Ele pegou o livro.

O, kitabı aldı.

Pegou emprestado dois livros.

O iki kitap ödünç aldı.

Você pegou uma cerveja?

Bir bira içtin mi?

Tom pegou o machado.

Tom işten kovuldu.

Tom pegou um bronzeado.

Tom'un bir bronzluğu var.

O carro pegou fogo.

- Araba alev aldı.
- Araba yandı.

Alguém pegou minhas coisas.

Biri eşyalarımı aldı.

Tom pegou a revista.

Tom dergiyi aldı.

- Tom pegou meu carro emprestado.
- Tom pegou o meu carro emprestado.

Tom arabamı ödünç aldı.

- Tom não pegou o carro.
- O Tom não pegou o carro.

Tom arabayı almadı.

- Tom pegou minha borracha emprestada.
- O Tom pegou minha borracha emprestada.

Tom silgimi ödünç aldı.

O táxi pegou dois passageiros.

Taksi iki yolcu aldı.

Alguém me pegou pelo braço.

Biri beni kolumdan yakaladı.

Tom pegou o trem errado.

Tom yanlış trene bindi.

Você pegou a chave errada.

Sen yanlış anahtarı aldın.

Você já pegou um peixe?

Hiç balık yakaladın mı?

Tom pegou uma truta grande.

Tom büyük bir alabalık yakaladı.

Tom pegou o controle remoto.

Tom uzaktan kumandayı aldı.

Tom provavelmente pegou um táxi.

Tom muhtemelen bir taksi tuttu.

Tom quase pegou a Mary.

Tom neredeyse Mary'yi yakaladı.

O gato pegou um rato.

Kedi bir fare yakaladı.

O gato pegou o rato.

Kedi, fareyi yakaladı.

Tom pegou os seus livros.

Tom kitaplarını aldı.

Ela me pegou de surpresa.

O beni gafil avladı.

Tom pegou Maria no aeroporto.

Tom havaalanında Mary'yi aldı.

Tom não pegou nenhum peixe.

Tom hiç balık yakalamadı.

Tom pegou o ônibus errado.

Tom yanlış otobüse bindi.

Tom pegou algo do chão.

Tom yerden bir şey aldı.

Tom pegou uma das revistas.

Tom dergilerden birini aldı.

Ele a pegou pelos cabelos.

O onu saçından yakaladı.

Ele pegou o ônibus errado.

Yanlış otobüse bindi.

Tom pegou o que queria.

Tom istediğini aldı.

- Você pegou tudo.
- Pegaste tudo.

Her şeyi aldın.

Ele pegou-me pelo braço.

O beni kolumdan yakaladı.

Ele pegou uma gripe terrível.

O berbat bir soğuk aldı.

O falcão pegou um rato.

Şahin bir sıçan yakaladı.

Tom pegou um peixe grande.

Tom büyük bir balık yakaladı.

O que você pegou hoje?

Bugün ne yakaladın?

- Isso pegou todo o mundo de surpresa.
- Pegou todo o mundo de surpresa.

Bu herkes için sürpriz oldu.

- Tom pegou a filha na creche.
- O Tom pegou a filha na creche.
- O Tom pegou a filha dele na creche.

- Tom kızını günlük bakımda aldı.
- Tom günlük bakımda kızını aldı.

Doença cardíaca o pegou no avião

kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

Por último, ele pegou o carro.

Sonunda, o, araba aldı.

O homem pegou o meu braço.

Adam kolumu tuttu.

Ele pegou um empréstimo do banco.

O, bankadan bir kredi aldı.

O velho pegou um peixe grande.

O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.

Parece que ele pegou um resfriado.

O, soğuk almış gibi görünüyor.

Tom pegou o livro do chão.

Tom kitabı yerden aldı.

Ele pegou um pedaço de giz.

Bir parça tebeşir aldı.

Ela pegou-me assistindo a porno.

O beni porno izlerken yakaladı.

O Tom pegou uma truta grande.

Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı.

Tom pegou o guarda-chuva errado.

Tom yanlış şemsiye aldı.

Tom pegou todo o meu dinheiro.

Tom bütün paramı aldı.