Examples of using "Pausa" in a sentence and their turkish translations:
Ben dinlenebilir miyim?
Bir mola alalım.
- Bir mola almalıyız.
- Bir mola almamız gerekiyor.
Bir mola ver, Tom.
Tom bir mola aldı.
Bir mola vermek ister misin?
Tom'un bir molaya ihtiyacı var.
Mola verebilir miyim?
Bir ara vermem gerek.
Ara vermek istiyorum.
Bir araya ihtiyacımız vardı.
Bir molaya ihtiyacımız var.
Bir molaya ihtiyacın var mı?
- On dakikalık bir mola alalım.
- 10 dakikalık bir mola alalım.
John, "Hey çocuklar, hadi bir mola verelim." dedi.
bunun sonucunda bir kırılma meydana geldi diyelim
Ne zaman mola verirsin?
Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
Neden biraz mola almıyorsun?
Tom mola vermemiz gerektiğini söyledi.
Ne zaman ara verebileceğimi bilmiyorum.
Neden bir ara vermiyorsun, Jim?
Neden öğle yemeği için ara vermiyoruz?
Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
Şimdi küçük bir ara verip şundan bahsedeyim size
Sanırım mola vermemin zamanıdır.
Benim parmaklarım her sözcüğü telâffuz eder, her aralık ve her aksan.
Mola vermek istemediğinden emin misin?
Kısa bir mola vermemiz gerekiyor.
tabi şu günlerde bir 3 gün ara vermek zorunda kaldı ama neyse
dünyaya çarpmak üzereyken bir UFO ara girerek kendini feda etti
Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.