Examples of using "Parem" in a sentence and their turkish translations:
Şu kamyonu durdurun.
"Dur!"dedim.
Derhal dur.
- Dur!
- Bırak!
Lütfen tartışmaktan vazgeçin.
Siz ikinizin tartışmayı bırakmasını istiyorum.
Denemeyi bırak.
Tartışmayı bırak.
- Ağlamayı bırak.
- Ağlamayı kes.
Durdur şunu.
- Dedikodu yapmayı kes.
- Gıybet etmeyi bırakın.
Treni durdurun.
Bağırmaktan vazgeç.
Sigara içmeyi bırak!
Homurdanmayı bırak.
Endişelenmeyi bırak.
Özür dilemeyi kes.
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Bana bağırmayı durdur!
Dikkatimi dağıtmayı bırak.
Hey, şikayet etmekten vazgeç.
Zamanı boşa harcamayı bırak.
Kes şunu!
- Kes artık!
- Uzatma artık!
Sigarayı içmeyi bırak.
Bağırmayı bırak.
Koşmayı bırak.
Şikayet etmeyi kes ve itaat et!
Lütfen şarkı söylemekten vazgeç.
- Durmanı istiyorum.
- Durmanızı istiyorum.
Lütfen dövüşmeyi bırakın.
Lütfen onu durdur.
Benimle alay etmeyi kes.
Onun hakkında endişelenmeyi bırak.
Acımasız olmaktan vazgeç.
Hareket etme.
- Lütfen bana bakmayı durdur.
- Lütfen bana bakmayı kes.
Tom hakkında konuşmaktan vazgeç.
Lütfen o şarkıyı söylemekten vazgeç.
Tanrı aşkına, şunu kes!
Lütfen konuşmayın.
- Karımı taciz etmeyi kesin.
- Karımı üzmeyi kesin.
- Karımı rahatsız etmeyi kesin.
- Karımın canını sıkmayı kesin.
- Karıma sıkıntı vermeyi kesin.
Tom'u durdur.
- Saçımı çekmeyi bırak.
- Saçımı çekmekten vazgeç!
Bana Tom demekten vazgeç.