Translation of "Pare" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Pare" in a sentence and their turkish translations:

Pare!

Dur, dur!

- Pare de reclamar.
- Pare de choramingar.‎

Sızlanmayı bırak.

- Pare, por favor.
- Por favor, pare.

Lütfen dur.

Pare ali.

Orada dur.

Pare aqui.

Burada dur.

Não pare.

Durma.

- Pare!
- Alto!

- Dur!
- Bırak!

- Pare com isso!
- Pare.
- Para com isso.

Kes şunu!

Pare com isso!

Kes şunu!

Pare de enrolar.

- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.

Pare de jogar.

- Kumardan vazgeç.
- Kumarı bırak.

Pare de macaquice!

Etrafta oynamayı bırak!

Pare de filmar.

Film çekmekten vazgeç.

Pare de ler.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Pare. Não quero.

Dur. İstemiyorum.

Pare de encarar.

Bakmayı kes.

Pare de gritar!

Bağırmayı kes!

Pare de exagerar.

Aşırı tepki göstermeyi bırak.

Pare de mentir.

Yalan söylemeyi bırak.

Pare de discutir.

- Tartışmayı kesin.
- Tartışmayı kes.

Pare de sonhar.

Hayal kurmaktan vazgeç.

Pare de choramingar.

Sızlanmayı bırak.

Pare isso imediatamente.

Hemen onu durdurun.

Pare agora mesmo.

Hemen dur.

Pare na esquina.

Köşede dur.

Pare de cantar.

Şarkı söylemeyi bırak.

Não pare aqui.

Burada durma.

Pare de estudar!

Çalışmayı kes!

- Dói tanto. Pare com isso!
- É tão doloroso. Pare!

Çok eziyetli. Onu durdurun!

- Pare de me fazer perguntas.
- Pare de me questionar.

Beni sorgulamayı kes.

- Não o interrompa.
- Não pare ele.
- Não o pare.

- Onu durdurmayın.
- Ona engel olma.

- Pare de ser tão ingênuo.
- Pare de ser tão ingênua.

Bu kadar saf olma.

- Por favor, pare de andar.
- Pare de andar, por favor.

Lütfen yürümekten vazgeç.

Agora pare de chorar.

Şimdi ağlamayı bırak.

Pare de dizer isso!

Böyle söylemeyi bırak!

Pare com esse barulho!

Bu gürültüyü durdur!

Pare de se exibir!

Hava atmayı bırak.

Pare de gritar comigo.

Bana bağırmayı kes.

Pare de fazer isso!

Onu yapmayı bırak.

Pare de me incomodar!

Beni rahatsız etmeyi bırak.

Pare de se culpar.

Kendini suçlamaktan vazgeç.

Pare de me corrigir.

Beni doğrulamayı bırak.

Pare ou eu atiro.

Dur, yoksa vuracağım.

Quero que isso pare.

Ona son vermek istiyorum.

Pare de falar assim.

Öyle konuşmaktan vazgeç.

Pare de perder tempo.

Boşa zaman harcamaktan vazgeç.

Pare de sonhar acordado.

- Hayal kurmayı kes.
- Hayal kurmayı bırak.
- Hayale dalma.

- Pare imediatamente!
- Parem imediatamente!

Derhal dur.

Pare de desperdiçar dinheiro.

Para harcamayı kes.

Por favor, não pare.

Lütfen durma.

Pare de me machucar.

Beni incitmeyi bırak.

Pare de dar desculpas.

Mazeret beyan etmeyi bırak.

Pare de me envergonhar.

Beni mahcup etmeyi bırak.

Pare de nos assustar.

Bizi korkutmayı bırak.

Pare de me assustar.

Beni korkutmayı bırak.

Nunca pare de sonhar!

Hayal kurmaktan asla vazgeçme!

Pare de me interromper!

Sözümü kesmeyi bırak.

- Por favor, pare já com isso.
- Por favor, pare com isso agora.

Lütfen onu hemen durdur.

- Pare de desperdiçar o meu tempo.
- Pare de me fazer perder tempo.

Zamanımı israf etmeyi bırak.

Por favor, pare a guerra.

Lütfen savaşı durdurun.

Por favor, pare de assobiar.

Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.

Você quer que eu pare?

- Durmamı mı istiyorsun?
- Durmamı istiyor musun?

Pare de mudar de assunto.

Konuyu değiştirmeyi bırak.

Pare. Isso não é engraçado.

Dur. Bu komik değil.

Pare de tentar ser legal.

Kibar olmaya çalışmaktan vazgeç.

- Pare!
- Parem!
- Parada!
- Ponto!
- Pará!

- Dur!
- Bırak!

Pare de zombar de mim!

Benimle alay etmekten vazgeç!

Pare de ser tão exigente.

Çok seçici olmayı bırak.

Pare de se preocupar comigo.

Benim hakkımda endişelenmeyi bırak.

Pare de roubar minhas frases!

Cümlelerimi çalmayı bırak.

- Pare de enrolar.
- Desembucha logo.

- Lafı ağzında geveleme.
- Saçmalama.
- Bırak bu ayakları.

Pare de ser tão intrometido.

Her şeye burnunu sokma.

Pare de assustar o Tom.

Tom'u korkutmayı kes.

Por favor, pare de gritar.

- Lütfen bağırmayı kes.
- Lütfen bağırmayı bırak.

Pare de fazer isso, Tom.

Onu yapmayı kes, Tom.

Pare de estalar seus dedos.

Parmaklarını çıtlatmayı kes.

O farol vermelho indica "pare".

Kırmızı trafik ışığı "dur" gösterir.

Pare de cantar essa música.

- O şarkıyı söylemeyi durdur.
- O şarkıyı söylemeyi kes.

Pare de cantar essa música!

O şarkıyı söylemeyi bırak!

Pare de ser tão imaturo!

Bu kadar toy olmayı bırak.

Por favor, pare de mentir.

Lütfen yalan söylemeyi kes.

Por favor, pare de martelar.

Lütfen çekiçle vurmayı bırakın.

Pare de cantar esta música!

Bu şarkıyı söylemeyi kesin.

Pare de piorar as coisas.

- Sorunları daha da kötüleştirmeyi bırak.
- Sorunları kötüleştirmeyi durdur.

Pare de desperdiçar seu tempo.

Zamanını boşa harcamayı kes.

pare de discutir Hagia Sophia agora

şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile

Pare de se fazer de bobo.

Kendinizi bir aptal yapmaktan vazgeçin.

- Pare de falar.
- Para de falar.

Konuşmayı kesin.

Pare! Você está a deixando inconfortável.

Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.

- Pare de gritar.
- Para de gritar.

Bağırmayı bırak.

Pare de bater em seu irmão.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

- Pare de atirar!
- Para de atirar!

Ateş etmeyin.

- Pare de resistir!
- Para de resistir!

- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!