Examples of using "Oferecer" in a sentence and their turkish translations:
Ne önerebilirim?
Tavsiye teklif etmeye devam edeceğim.
Sana bir içki ikram edebilir miyim?
Ne önerebilirsin?
Bana bir içki ikram etmeyecek misin?
Onun vermek için çok şeyi yok.
Daha fazla ne önerebilirz?
Karşılık olarak sana bir şey öneremiyorum.
O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı.
Bana önerebileceğin bir işi alacağım.
Sana bütün önerebileceğim bu.
O tarafa gidebiliriz. Ağaçların altında korunaklı kalmayı deneyebiliriz.
Bizi dış ögelerden en iyi ne koruyabilir?
Zamanın olsaydı sana kahve teklif ederdim.
"Bir şey içmek ister misin?" "Hayır, ama öneri için teşekkürler."
Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
- "Tom'un polise gitmesini nasıl engelleyeceksin?" "Ona para teklif edeceğim."
- "Tom'u polise gitmekten nasıl alıkoyacaksın?" "Ona para teklif edeceğim."
Bu dükkan artık müşterilere naylon torba vermeyecek.