Examples of using "Más" in a sentence and their turkish translations:
Kötü haberim var.
Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.
Kötü şirketten kaçının.
Senin için kötü haberim var.
Bugün bazı kötü haberler aldık.
- Bazı insanlar çok kötüdür.
- Bazı insanlar şerdir.
Kötü arkadaştan uzak dur.
Kötü haber nedir?
Kötü haber çabuk yayılır.
Hiç kimse kötü haberi sevmez.
Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar.
Senin için kötü bir haberim var.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
Bu iyi haber mi yoksa kötü haber mi?
Ama size kötü bir haberim var
Onlar kötü.
Kötü haberle baş edebilirim.
Maalesef kötü bir haberim var.
Dünyada birçok kötü insan var.
o zaman size kötü bir haberim var
Tom kötü haberi duyunca yıkıldı.
Poyraz Ölmez beyefendi size kötü bir haberim var
Kötü haberi duymaya hazır mısın?
Film Müslümanları şeytan gibi gösteriyor.
Neden insanlar bana karşı çok cimri?
Sizi hasta edebilecek bir sürü şeyle dolu olacaktır.
İyi mi yoksa kötü haber mi istiyorsun?
Cezalandırılmam gereken kötü şeyler yaptım.
çünkü iyi veya kötü şeyler duygularımızı saptıracaktır.
Onların hepsi kötü olamaz.
Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.
İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.