Translation of "Más" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Más" in a sentence and their turkish translations:

- Tenho más notícias.
- Eu tenho más notícias.

Kötü haberim var.

Tenho más notícias.

Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.

Evite más companhias.

Kötü şirketten kaçının.

- Tenho más notícias para você.
- Tenho más notícias para vocês.

Senin için kötü haberim var.

- Nós recebemos algumas más notícias hoje.
- Recebemos más notícias hoje.

Bugün bazı kötü haberler aldık.

Algumas pessoas são más.

- Bazı insanlar çok kötüdür.
- Bazı insanlar şerdir.

Afaste-se de más companhias.

Kötü arkadaştan uzak dur.

Quais são as más notícias?

Kötü haber nedir?

Más notícias se espalham depressa.

Kötü haber çabuk yayılır.

Ninguém gosta de más notícias.

Hiç kimse kötü haberi sevmez.

Maus pensamentos geram más ações.

Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar.

Tenho más notícias para você.

Senin için kötü bir haberim var.

Cinderela teve duas irmãs más.

Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.

São boas ou más notícias?

Bu iyi haber mi yoksa kötü haber mi?

Mas tenho más notícias para você

Ama size kötü bir haberim var

- Eles são maus.
- Elas são más.

Onlar kötü.

Eu posso lidar com más notícias.

Kötü haberle baş edebilirim.

Lamento dizer que tenho más notícias.

Maalesef kötü bir haberim var.

Há muitas pessoas más nesse mundo.

Dünyada birçok kötü insan var.

Então eu tenho más notícias para você

o zaman size kötü bir haberim var

Tom desabou quando ouviu as más notícias.

Tom kötü haberi duyunca yıkıldı.

Poyraz Ölmez senhor, tenho más notícias para você

Poyraz Ölmez beyefendi size kötü bir haberim var

Você está pronto para ouvir as más notícias?

Kötü haberi duymaya hazır mısın?

Este filme retrata os muçulmanos como pessoas más.

Film Müslümanları şeytan gibi gösteriyor.

Por que as pessoas são tão más comigo?

Neden insanlar bana karşı çok cimri?

Está cheia de coisinhas más que nos fariam adoecer.

Sizi hasta edebilecek bir sürü şeyle dolu olacaktır.

Você quer saber as boas ou as más notícias?

İyi mi yoksa kötü haber mi istiyorsun?

Fiz coisas más pelas quais devia de ser punida.

Cezalandırılmam gereken kötü şeyler yaptım.

Porque nos protegem de todas as coisas, boas e más.

çünkü iyi veya kötü şeyler duygularımızı saptıracaktır.

- Não podem ser todos maus.
- Não podem ser todas más.

Onların hepsi kötü olamaz.

As coisas estavam tão más que a minha mãe disse-me:

Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,

Assim que Tom ficou a sós com Maria, deu-lhe as más notícias.

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.

As pessoas duvidarão de todas as coisas boas que ouvirem a teu respeito, mas acreditarão nas más sem hesitar um segundo.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır.