Translation of "Músico" in Turkish

Sou músico.

- Ben bir müzisyenim.
- Müzisyenim.

Tom é músico.

Tom bir müzisyen.

Sou músico profissional.

Çalgı çalarak geçimimi sağlıyorum.

- Eu quero me tornar músico.
- Eu quero ser músico.

Bir müzisyen olmak isterim.

- Ele é um músico excelente.
- Ele é um excelente músico.

O mükemmel bir müzisyendir.

Eu quero ser músico.

Bir müzisyen olmak isterim.

Você não é músico?

Sen bir müzisyen değil misin?

- Ela casou-se com um músico.
- Ela se casou com um músico.

O, bir müzisyenle evlendi.

Você é um bom músico.

Sen iyi bir müzisyensin.

Tom é um bom músico.

Tom iyi bir müzisyendir.

Você não é músico, é?

Sen bir müzisyen değilsin, değil mi?

Parece que ele é músico.

O bir müzisyen gibi görünüyor.

Ele era um músico pobre.

O fakir bir müzisyendi.

Tom é um excelente músico.

Tom mükemmel bir müzisyendir.

Tom é um músico talentoso.

- Tom üstün yetenekli bir müzisyen.
- Tom doğuştan kabiliyetli bir müzisyen.

Engenheiro, inventor, matemático, anatomista, músico, escultor,

mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltraşı,

Tem algum músico famoso no palco?

Sahnede hiç ünlü müzisyenler var mı?

Ele se tornou um grande músico.

O büyük bir müzisyen oldu.

Eu pensava que Tom fosse músico.

Tom'un müzisyen olduğunu düşündüm.

Frank Zappa foi um músico americano.

Frank Zappa Amerikalı bir müzisyendi.

O pai de Tom é músico.

Tom'un babası bir müzisyen.

O Tom sempre foi um músico.

Tom her zaman bir müzisyendi.

Tom não é um bom músico.

Tom iyi bir müzisyen değil.

- Tom tem jeito para música.
- Tom não é mau músico.
- Tom tem um jeito de quem é músico.
- O Tom tem pinta de músico.

- Tom bir parça müzisyen.
- Tom müzisyen gibi bir şey.

Dizem que ele era músico quando jovem.

Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.

O Tom não pôde ganhar a vida como músico.

Tom bir müzisyen olarak geçimini sağlayamıyordu.

Se eu fosse nascer de novo, gostaria de ser músico.

Eğer tekrar yaşasam bir müzisyen olmak isterim.

O homem que você acabou de ver é um grande músico.

Az önce gördüğün adam harika bir müzisyendir.

Tom acha que sabe quem é o músico favorito de Mary.

Tom Mary'nin favori müzisyeninin kim olduğunu bildiğini düşünüyor.

Tom largou seu trabalho de ensino para se tornar um músico de estúdio em tempo integral.

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.