Examples of using "Excelente" in a sentence and their turkish translations:
O mükemmel bir seçim.
Bu harika bir oyundu.
Bu mükemmel.
O mükemmel bir müzisyendir.
O mükemmel bir vuruştu.
Bu mükemmel bir şarap.
Bu mükemmel bir çözüm.
Müthiş!
Bu kitap mükemmel.
Onun İngilizcesi mükemmeldir.
O mükemmel bir beyin cerrahıdır.
Bu mükemmel.
Harika bir iş yaptın.
Tom'un mükemmel bir damak tadı var.
O mükemmel bir akşam yemeğiydi.
Tom mükemmel bir avukat.
Mükemmel bir takım oluruz.
Mükemmel bir hafızan var.
Bu büyük bir fırsat olacak.
Tom mükemmel bir aşçı.
Sen mükemmel bir dedektifsin.
Onun İngilizcesi mükemmel.
Fransızcan mükemmel.
Telaffuzun mükemmel.
Tom mükemmel bir öğretmen.
Onlar burada mükemmel yemekler sunmaktadırlar.
O restoran mükemmel yemekler sunuyor.
O, mükemmel bir beyin cerrahıdır.
Ben harika bir gece geçirdim.
Tom mükemmel bir pilot.
Tom mükemmel bir müzisyendir.
Bu harika bir sözlüktür.
Bu mükemmel bir stratejidir.
Sen müthiş bir yazarsın.
mükemmel bir eleştiri komedisiydi yine
Tom'un konuşması mükemmeldi.
Tom'un Fransızcası mükemmel.
Babası mükemmel bir piyanist.
Kuş dışkısı mükemmel bir gübredir.
Yedide mükemmel bir kahvaltı yaptım.
Bu pratik yapmak için harika bir yol.
Tom mükemmel bir briç oyuncusu.
Bildiğim kadarıyla, o mükemmel bir öğrenci.
O, yazarın harika olduğunu düşünmüyor.
Ses aktörleri bu filmde mükemmel bir iş yaptı.
altında mükemmel bir tünel ağı olduğu iddia edildi
O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir.
Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.
Planın mükemmel gibi görünüyor.
Bu bilgisayar mükemmel ama bana bir servete mal oldu.
Dr. Hellebrandt bu mükemmel üniversitede yardımcı doçenttir.
Para korkunç bir efendi ama mükemmel bir hizmetçidir.
Senin büyük bir belleğin var!
Margeret, geçen cumartesi babası ile tanıştın, çok iyi bir tenis oyuncusu.
Bu plan kağıt üzerinde harika görünüyorken, bir felaket olduğu ortaya çıktı.
Testte mükemmel bir not aldım, ve bu beni çok mutlu ediyor.
Suda 1/10 oranında seyreltilmiş idrar mükemmel bir gübredir.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
Herkes bu restorandaki yemeğin çok iyi olduğunu söylüyor.
Ah, ah, bu güzel bir mahalleydi.