Examples of using "Levantar" in a sentence and their turkish translations:
Kalkamıyorum.
Kalkacağım.
Kalkma zamanı.
Kalkabilir misin?
- Tom, kalkar mısın?
- Tom, kalkacak mısın?
Sen kalkmak zorundasın.
Ayağa kalkmana gerek yok.
Kalkma zamanı.
O ayağa kalkmaya çalıştı.
Ben kalkmayacağım.
Kalkman gerekir.
Ayağa kalkamam.
Tom ayakta durmaya çalıştı.
Tom yardım alacak.
O erken kalkardı.
Erken kalkmak zorunda değilsin.
Piyanoyu kaldıramazsın.
Sen kalkmak zorundasın.
Kalksan iyi olur.
Henüz kalkmaya çalışma.
- Tom kalkamaz.
- Tom ayağa kalkamıyor.
Yarın erken kalkmaya çalışacağım.
Yeni mi kalktın?
Tom'un ayağa kalkmasına yardım ettim.
Ben sağ kolumu kaldıramıyorum.
Ben eskisi kadar çok ağır kaldıramam.
Ben erken kalkmaya alışkın değilim.
Tom, yarın erken kalkmak zorunda değildir.
...karanlığın örtüsünü kaldırabiliyoruz.
O erken kalkmaya alışkındır.
- Senin kalkma zamanındır.
- Kalkma zamanın.
Konuşmak için ayağa kalkmalısınız.
Erken kalkmaya alışkınım.
Ayağa kalkabilir misiniz, lütfen?
Kalkmaya çalıştım ama tekrar düştüm.
Tom sabah erken kalkmaktan nefret eder.
Tom sabah erken kalkmaya alışkındır.
Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.
Bu kutuyu kaldırmama yardım et.
O kalkmak için çabaladı.
- Kalkmak için çok erken.
- Kalkmak için vakit çok erken.
Güneş yakında doğacak.
John Mary'yi ayağa kaldırdı.
O sabah erken kalkmaya alışıktır.
Tom ayağa kalkmaya çalıştı ama beceremedi.
Bu sabah altıda kalkmaya çalıştım.
Canım kalkmak istemiyor.
Tom bu kadar erken kalkmak zorunda değildi.
Tom sadece kalktı ve gitti.
Tom'a kalkması gerektiğini söyle.
Biraz daha erken kalkmalısın.
Erken kalkmaya alışkındı.
Benim için altıdan önce kalkmak zor.
Yarın sabah erken kalkmak zorundayız.
Bu sabah çok erken kalkmak zorunda kaldım.
Biz bilgi toplamak zorundayız.
Benim lehimde konuştuğun için teşekkürler.
7:30'a kadar kalkmak zorunda olduğunu düşündüm.
Pazar günleri, erken kalkardık ve balık tutmaya giderdik.
Erken kalkmak çok iyidir.
Tom o kutuyu kendi başına kaldıramaz.
Annem her sabah ilk kalkan kişidir.
Anlamadan yargıda bulunmak istemiyorum.
Tom'un bacağı uyuşmuştu bu yüzden ayağa kalkamadı.
Erken kalkmaya alışkınım.
Tom Mary'nin koltuğundan kalkmasına yardımcı oldu.
Burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırmazsa
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Ben yarın erken kalkacağım.
Ben genellikle altıda kalkarım.
Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
O erken kalkmaya alışkındır.
Borçlarla uyanmaktansa akşam yemeği yemeden uyumak daha iyi.
çok sayıda insan ve araçla Pando'ya gidebilmek için hazırlanmış bir hileydi.
Kalk dedim!
Yarın erken kalkacağım.
Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.
Sen sabahleyin erken kalkmayı seven tanıdığım tek kişisin.
ısrar etti. , böylece
Genellikle saat kaçta kalkarsın?