Examples of using "Caras" in a sentence and their turkish translations:
Biz pahalı mücevherler takıyoruz.
Bu adamları tanıyor musun?
Bu takılar pahalı.
Ben sizi uyarıyorum, çocuklar.
Bu şeyler pahalı.
Şu adamlar kimdi?
Adamlar havalı.
O birçok pahalı alımlar yaptı.
Uykunuz yok mu millet?
Siz arkadaşlar nerede tanıştınız?
Tüm bu adamları tanıyorum.
Burada eşyalar pahalı.
Bu kravatlar çok pahalı.
Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
Merhaba arkadaşlar!
Tıp fakülteleri pahalıdır.
Tren biletleri pahalı mı?
ha adamlar şöyle bir güzellik de yapmış
Ben bu adamların ne istediğini merak ediyorum.
Ekibimizde bir sürü harika adam var.
Tom pahalı giysiler giymekten hoşlanır.
- Tom genelde pahalı kıyafet almaz.
- Tom genelde pahalı giyinmez.
Kasabada ki evler çok pahalı.
Sonra uzun randevular ve pahalı ücretler...
Tom sık sık pahalı kıyafetler satın alır.
Onlar pahalı değil.
O, dünyanın en pahalı kentlerinden biri.
Şu adamlar kimdir?
Ya acaba bu adamlar neyi savunuyor
Onun gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Tom tanıdığın en yoğun adamlardan biri.
Tom tanıdığım en uzun arkadaşlardan biri.
Ben diğer çocuklarla konuşursam kıskanır.
Ve bu kişiler, yenilikçiler ve erken kullanıcılar,
ulan iyi de adamlar dünyanın en önemli toplantılarını yapıyorlar en gizli bilgileri onlarda
Niye suratını öyle yapıyorsun?
güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar
Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.
Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...