Examples of using "Fundamental" in a sentence and their turkish translations:
O temel bir hataydı.
Bunu esas yapan bir şey mi var?
İlkokuldan beri Tom ve ben arkadaşız.
İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.
Dinler arasındaki uzlaşma dünya barışının temelidir.
Ben ilkokul iken, annem her zaman beni okuldan alırdı.
Üçler kuralı sadece işimde değil
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Eğitim, en azından ilk ve temel aşamalarda parasızdır.
Tom, ilkokula gittiğimiz dönemde benden biraz daha uzundu.
Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.