Examples of using "Ficasse" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin kalmasını istedi.
Kalmanı isterim.
O, onun kalmasını rica etti.
Buna sahip olmanı istiyorum.
Tom'dan kalmasını rica ettim.
Sessiz olursan minnettar olurum.
Buna sahip olmanı istiyorum.
Yarına kadar kalırsanız size minnettar olurum.
O, onun daha fazla kalmasını istemedi.
Evin şehir mekezinde sanıyordum.
Tom, Mary'nin yalnız olmasını istemedi.
Tom Mary'nin evde kalmasını istedi.
- Senden benimle kalmanı rica etmedim.
- Sizden benimle kalmanızı rica etmedim.
Tom Mary'ye evde kalmasını söyledi.
O, biraz daha uzun kalması için ona yalvardı.
Tom, Mary'nin biraz daha uzun kalmasını söyledi.
Doktor ona evde kalmasını önerdi.
Belki de tasması bir kayaya falan takılmıştır.
Birdenbire kör olsan ne yaparsın?
Tom, Mary'nin onunla Boston'da kalmasını istedi.
Ona kalmasını söyledim.
Almanya, Rusya'nın savaşın dışında kalmasını istiyordu.
- Tom, Mary'nin John'a göz kulak olmasını rica etti.
- Tom Mary'nin John'a göz kulak olmasını rica etti.
Biz Tom'a geç saatlere kadar dışarıda kalmamasını söyledik.
Kırışmasını istemediği için ceketini askıya astı.
Benden, annesi eve dönene kadar kalmamı istedi.
Tom, Mary'ye çocuklarının bebek bakıcılığını yapmasını istediğini söyledi.
Belki içerde kalsam daha iyi olur. Hava böyleyken kim dışarı çıkmak ister?
Tom'a kalmasını söyledim.
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.