Examples of using "Fósforos" in a sentence and their turkish translations:
Kibrit kutusundan bile daha küçük olan bir parça
Tom tüm kibriti tüketti bu yüzden ateşi yakamadı.
O radyo, bir kibrit kutusundan daha büyük değildir.
- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
- Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!