Translation of "Estranhos" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Estranhos" in a sentence and their turkish translations:

... fenómenos estranhos...

...garip fenomenler...

Eles são estranhos.

Onlar tuhaflar.

Ouvi barulhos estranhos.

Garip sesler duydum.

Nunca fale com estranhos.

Yabancılarla asla konuşma.

Não confie em estranhos.

Yabancılara güvenme.

Não aceite carona de estranhos.

Yabancılardan gezinti kabul etmeyin.

Mary está falando com estranhos.

Mary yabancılarla konuşuyor.

Tom não confia em estranhos.

Tom yabancılara güvenmez.

Tom tem uns vizinhos estranhos.

Tom'un birkaç garip komşusu var.

Não posso falar com estranhos.

Ben yabancılarla konuşamam.

Há alguns animais estranhos no zoológico.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

Na Austrália vivem muitos animais estranhos.

Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor.

Eu tenho tido uns sonhos estranhos.

Garip rüyalar görüyorum.

Tom e eu não somos estranhos.

Tom ve ben yabancı değiliz.

Meu cachorro não gosta de estranhos.

Köpeğim yabancıları sevmiyor.

Os animais são muito exóticos e estranhos.

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

Mary gosta de conversar com estranhos online.

Mary yabancılarla online konuşmaktan hoşlanır.

Você não deveria aceitar doces de estranhos.

Yabancılardan şeker kabul etmemelisiniz.

Nós não confiamos em estranhos por aqui.

Buralarda yabancılara güvenmiyoruz.

Tom não gosta de conversar com estranhos.

Tom yabancılarla konuşmaktan hoşlanmaz.

Gente do interior costuma ter medo de estranhos.

Köylü insanlar genelde yabancılardan korkar.

Este cachorro é adestrado para latir aos estranhos.

Bu köpek yabancılara havlamak için eğitiliyor.

Mas como nação turca, somos estranhos a esses conceitos

ama biz Türk milleti olarak yabancıyız bu kavramlara

Confie nas pessoas, mas não aceite balas de estranhos.

İnsanlara güven, ama yabancılardan şeker alma.

Ele gosta de animais estranhos, como por exemplo serpentes.

O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.

Na verdade, eu não gosto de falar com estranhos.

Yabancılarla konuşmayı gerçekten sevmiyorum.

Pais alertam seus filhos para não comerem comida oferecida por estranhos.

Ebeveynler çocuklarını onlara yabancılar tarafından verilen yiyecekleri yememesi konusunda uyarırlar.

Mas aqui, parentes afastados e estranhos bebem água e banham-se sob as estrelas.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

Quando a temperatura diminui, as nossas cidades são visitadas por seres ainda mais estranhos.

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.