Examples of using "Fale" in a sentence and their turkish translations:
Benimle konuş!
- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.
Konuşma!
Yavaş konuş.
Benimle konuşma. Avukatımla konuş.
Daha yavaş konuşun.
Benimle konuşma.
Saçma salak konuşma!
Bana söylemeyin.
Mikrofona doğru konuşun.
Bizimle konuş, Tom.
Birisiyle konuş.
Onu öyle söyleme.
Benimle konuş, Tom.
- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.
Çok hızlı konuşmayın.
Benimle öyle konuşma!
Benim için konuşma.
Lütfen İngilizce konuşun.
Ağzın doluyken konuşma.
Benim avukatımla konuşun.
- Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
- Onu İngilizce söyle.
Japonca konuşma.
İtalyanca konuş!
Ciddi ol.
Yabancılarla asla konuşma.
Bana ondan bahset.
Lütfen yavaş konuşun.
Yapma!
Lütfen, konuş benimle.
Yavaş konuşun, lütfen.
Benimle bu şekilde konuşma.
Benim adına konuşun.
Hadi! Benimle konuş, Trang.
Kimseyle konuşma.
Benimle aşağılayarak konuşma.
Onunla konuşma.
Konuş, Tom.
- Söyle.
- Konuş!
- Konuşun!
Artık benimle konuşma.
Tom'la konuşma.
- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.
Onunla o şekilde konuşmayın.
Lütfen daha yavaş konuşun.
İngilizce konuşan biri var mı?
Konuşmak istiyorsan, konuş.
Sadece Tom'la konuş.
Onunla o biçimde konuşma!
Lütfen daha yavaş konuş.
Tom'la öyle konuşma.
Ağzın doluyken konuşma.
- Ağzın dolu konuşma!
- Ağzın doluyken konuşma!
Bana biraz daha anlat.
Yüksek sesle konuş, lütfen.
Yemek yerken konuşma.
Benimle bir daha asla konuşma.
Benimle iş hakkında konuşma.
Avukatlarımla konuş.
Patronumla konuş.
Artık onun hakkında konuşma.
- Lütfen sesini alçalt.
- Lütfen sesinizi alçaltın.
- Lütfen sesinizi alçaltınız.
Lütfen kendinden bahset.
Saçmalama!
Biraz daha yüksek sesle konuşun.
Japonca konuşan biri var mı?
Benimle o şekilde konuşma!
Lütfen daha yüksek sesle konuş.
Portekizce konuşan birini arıyorum.
Bir daha benimle hiç öyle konuşma.
Fransızca konuşan bir yardımcıya ihtiyacım var.
Lütfen daha sessiz konuşun.
Lütfen çok hızlı konuşma.
Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.
Tom'a bundan bahsetme.
Burada bir Japon konuşmacı var mı?
Benimle konuşma.
Lütfen yüksek sesle konuşun.
- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.
Onunla bu konuda konuşma.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
Lütfen daha anlaşılır biçimde konuşun.
Fransızca konuşan birini tanıyor musun?
Onunla öyle konuşma.
Eğer bunu sevmiyorsan, sadece öyle söyle.
- Git ve Tom'la konuş.
- Tom'la konuşmaya git.
Ebeveynlerim hakkında öyle konuşma!
Tom'la öyle konuşma.
Bizimle konuş.
Portekizce konuşabilen birini arıyorum.