Examples of using "Vizinhos" in a sentence and their turkish translations:
Biz komşuyuz.
Onlar komşular.
Biz eskiden komşuyduk.
- Biz sizin komşularınız.
- Komşunuzuz.
Komşular şikayet etti mi?
Komşularımı tanımıyorum.
Komşuları rahatsız ediyorsunuz.
Bazı komşularımı da işin içine katacağım,
Komşuları ondan kuşkulanıyor.
Komşu olacağız.
Tom komşuları aradı.
Sizin komşularınız kim?
Tom hiç komşusu yok.
Benim birçok komşum var.
Tom'un bazı meraklı komşuları var.
Benim komşularım yok.
Komşularım benden nefret eder.
Benim komşularım Kanadalıdır.
Komşular hastaneye gidiyor
Smith ailesi bizim komşumuzdur.
Komşular polisi aradılar.
Biz komşularla tartışıyoruz.
Komşularım benim dostlarımdır.
Tom'un birkaç garip komşusu var.
- Komşularımdan nefret ediyorum.
- Komşularımdan nefret ederim.
Onlar Almanlara yakınlar.
Tom ve ben komşuyuz.
Tom ve ben komşuyduk.
Tom ve Mary komşuydular.
Komşu olduğumuzu düşünüyorum.
- O, komşularını tanımıyor.
- Komşularını tanımıyor.
Komşularım Fransızdır.
Portekiz ve İspanya komşular.
O, komşularını tanımıyor.
Komşularınızı kıskanır mısın?
- O, benim komşularımdan biri.
- O, komşularımdan biri.
Tom komşularını tanımıyor.
Komşularım çok güzel insanlar.
Komşularımız yine tartışıyorlar.
Onlar komşular.
Ben bütün komşularımı tanıyorum.
- Benim komşularla aram iyi.
- Benim komşularla iyi ilişkilerim var.
Daha fazla komşu arıyor musun?
Ben komşularımı sevmiyorum.
Komşularını tanımıyorsun, değil mi?
Mary komşularını tanımıyor.
Ben senin komşularından biriyim.
Komşularımın çoğunun hurma ağaçları var.
Komşularımızı sevmek görevimizdir.
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
Onların komşuları ile iyi ilişkileri var.
Japonya komşularıyla barış içindedir.
Komşularımı uyandırmak istemiyorum.
Biz bütün komşuları adıyla bilirdik.
Tom, Mary'nin komşularından biridir.
Tom ve Mary komşudur.
Tom komşularımızı çok sevmiyor.
Tom komşularıyla iyi anlaşmadı.
Komşular Mary'nin kocasını dövdüğünü söylüyor.
Komşular, Tom'un karısını dövdüğünü söylüyor.
Komşularım bana zaten Björk'ün kim olduğunu açıkladılar.
Venus ve Mars dünyanın komşularıdır.
ve onları komşularınızdan zar zor savunabilirsiniz.
Tom jaluzileri kapattı, bu yüzden komşular içeri bakamadı.
Japonya ve Güney Kore komşudur.
Komşularımız evlerini satmak zorunda kaldılar.
Tom komşularıyla geçinemiyor.
Tom onlar uzaktayken komşunun kedisini besledi.
Komşularınla iyi geçinmeye çalışmalısın.
Yaşlı veya risk altındaki komşuların bakımına nasıl yaklaşmalıyız,
O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.
Biz komşularımızı sevmiyoruz ve onlar da bizi sevmiyor.
Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
Tanrıyı ve komşuları sevmek iki büyük emirdir.
Komşularından biri ön bahçesindeki tüm ıvır zıvırdan şikayet etti.
Zengin komşularım özel bir golf kulübüne üyedir.
Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.
Onlar tatil için uzakta iken, komşuları köpeğe baktı.
Birinin komşusuna yardım etmek sevaptır.