Examples of using "Convenceu" in a sentence and their turkish translations:
Tom beni ikna etti.
Beni ikna ettin.
Tom neredeyse beni ikna etti.
Onu nasıl ikna ettin?
Tom beni ikna etmedi.
Tom'u onu yapmaya nasıl ikna ettin?
Onun açıklaması ile ikna edildim.
- Peki, beni ikna ettin.
- Peki, beni ikna ettiniz.
Beni henüz ikna etmedin.
Tom Mary'yi gitmeye ikna etti.
Masum olduğuna beni ikna etti.
Tom Mary'yi yardım etmeye ikna etti.
Tom Mary'yi ona yardım etmesi için ikna etti.
Tom'u şarkı söylemeye nasıl ikna ettin?
Tom nihayet bu sözlerle Mary'yi ikna etti.
Mary nihayet bu sözlerle Tom'u ikna etti.
Tom Mary'yi fikrini değiştirmesi için ikna etti.
Tom Mary'yi onunla öğle yemeği yemeye ikna etti.
Tom hatalı olduğuma beni ikna etti.
Tom babasını sigara içmeyi bırakmaya ikna etti.
- Tom onunla kiliseye gitmem için benimle konuştu.
- Tom beni onunla kiliseye gitmeye ikna etti.
- Tom beni kendisiyle kiliseye gitmeye ikna etti.
- Tom beni kiliseye onunla gitmeye ikna etti.
- Bunun kendi hatası olmadığına beni ikna etti.
- Onun onun suçu olmadığına beni ikna etti.
Karım yeni bir araba almam için beni ikna etti.
Fadıl'ı Müslüman olmaya ne ikna etti?
Tom Mary'yi onunla evlenmesi için nasıl ikna etti?
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
O, kızını Tom'la evlenmemesi için ikna etti.
Tom Mary'yi kendisiyle partiye gitmeye ikna etti.
Tom'u seninle Boston'a gitmeye nasıl ikna ettin?
Tom gitmemesi için Mary'yi ikna etti.
Bunu yapmayı bırakması için Tom'u ikna eden kişi bendim.
Tom'u, bunu nasıl yapacağını öğrenmesi gerektiğine ikna eden kişi benim.
Bay Suzuki oğlunu yurt dışında eğitim görme planından vazgeçmesi için ikna etti.
dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı