Examples of using "Completamente" in a sentence and their turkish translations:
Ben tamamen çıplağım.
Ben tamamen tükendim.
Tamamen karanlık.
Tamamen unutmuşum.
Kesinlikle haklısın!
Ben artık tamamen körüm.
Tom tamamen deli.
- İyice delirdin mi?
- Tamamen mi delirdin?
- Tamamen delirdin mi?
Ben tamamen harap olmuştum.
Onlar tamamen şaşırdılar.
Tamamen unuttum.
Üzerimde herhangi bir giysim yok.
O katı kırmızıydı.
Ben tamamen vazgeçtim.
Tamamen katılmıyorum.
Tamamen bitkinim.
Biz onu tamamen anlıyoruz.
Tamamen yanlış yaptık.
Ben tamamen Tom'a katılıyorum.
Sana tamamen katılmıyorum.
Dehşete kapılmıştım.
Hiç kıpırdamadan durarak...
Hiç beklenmedik bir durum.
Baksanıza, resmen paramparça olmuş.
binaları komple bir şekilde sürükleyerek götürüyor
tamamen bu filmde işlendi
Tamamen şamanizm geleneğidir
Bu tamamen bir saçmalık...
O son derece şaşırmıştı.
Onun kafası tamamen karışık.
Onu tamamen unuttum.
Tom tamamen şaşkındı.
Buna tamamen katılmıyorum.
Tom son derece hayal kırıklığına uğradı.
Tom'un tamamen kafası karışmış.
Şimdi tamamen yalnızım.
Sen tamamen sağlıklısın.
Bu tamamen kabul edilemez.
Bütünüyle hatalıydım.
Sen tamamen çevrilisin.
Tom tamamen şaşırmıştı.
O tamamen deli.
Bu tamamen saçma.
Tamamen kandırıldım
- Bu tamamen işe yaramaz.
- Bu tamamen yararsız.
- Tamamen mi delirdin?
- Tamamen delirdin mi?
Tom tamamen hatalı.
Şimdi o tamamen farklı.
Bu tamamen farklı.
Ben tamamen bitkin düştüm.
Tom tamamen yalnız.
Tom tamamen zararsız.
Tom tamamen kayıp.
O kesinlikle mümkün değil.
Tom cidden hatalı.
Orada bir şey tamamen farklı.
Tom tamamen doğrudur.
Tom tamamen kel.
Bu kesinlikle yanlış.
O tamamen ilgisiz.
O, onu tamamen görmezden geliyor.
Bu tamamen affedilmez.
Bazı insanlar tamamen vicdansız.
Seni tamamen unuttum.
bu tamamen Şaman inancıdır
güneş sistemini böyle tamamen çevreleyen
ve amacı ise tamamen
Bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun.
Ev tamamen yandı.
O, tamamen aşağılanmış hissetti.
O, işi tamamen yaptı.
Senin hipotezin tamamen gerçek dışıdır.
Pazar tamamen doymuş.
Tamamen anlıyorum.
Otobüs tamamen doluydu.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
- Bu sözlük hiç faydalı değil.
- Bu sözlük tamamen yararsız.
Göl tamamen dondu.
Tamamen sizinle aynı düşüncedeyim.
Terden ıslanmış gibiyim.
Tom'u tamamen unuttum.
- O beni tamamen sinir ediyor.
- O tamamen beni çıldırtıyor.
Tom tamamen iyileşti.
Bu bölge tamamen değişti.
Cümleyi tamamen değiştirdim.
Şehir tamamen harap ediliyor.
Ben senin yeteneklerine tamamen güveniyorum.
Fadıl, Leyla'ya tamamen güveniyordu.
Sami tamamen masum bir insanı bıçakladı.
Çocuklar tamamen çamurla kaplıydı.
ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor
Aslında bu tamamen kötülüktür.
Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.
Tamamen işine dalmıştı.
O tamamen kitaba dalmıştı.
Onu tamamen unuttum.