Examples of using "Capitão" in a sentence and their turkish translations:
O kaptan yapıldı.
Onlar Peter'i kaptan olarak seçtiler.
Tom kaptan.
Tom kaptan olmayı hak ediyor.
Sen kaptansın.
Tom kaptandır.
Onlar bana kaptan diyorlar.
- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.
Kaptanınız nerede?
Bu geminin bir kaptana ihtiyacı var.
Kaptan kaç yaşında?
John'u kaptan olması için seçtik.
Tom bir kargo uçağı kaptanıydı.
Aniden, kaptan gemiyi terk etti.
Tom bizim takımın kaptanıdır.
O, takımın kaptanı seçildi.
Her geminin bir kaptana ihtiyacı vardır.
Bu geminin kaptanı kim?
Bu geminin kaptanı nerede?
Geminin kaptanı yiyor.
- Bu geminin kaptanı benim.
- Ben bu geminin kaptanıyım.
O, takımın kaptanıdır.
Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.
Kaptan tarafından karşılandık.
Tom takımın kaptanıdır.
Kaptanın emirleri açıktı.
Onlar John'ı takımın kaptanı yaptılar.
Bizi kaptan karşıladı.
O, takımın kaptanı.
- Bu geminin yeni bir kaptana ihtiyacı var.
- Bu gemiye yeni bir kaptan şart.
- Bu gemiye yeni bir kaptan lazım.
Geminizin kaptanı hala Tom mu?
Tom'u takımın kaptanı seçtik.
George bizim takımın kaptanıdır.
Tom bu beyzbol takımının kaptanıdır.
Takım, kaptanlarının görüşünü paylaşıyor.
Her futbol takımı bir kaptan belirlemek zorundadır.
Tom futbol takımının kaptanıdır.
Bu, Captan America'nın böyle çok hızlı koşması...
Kaptan onları kahvaltıya davet etti.
O, takımımızın kaptanı olmaya layıktır.
"Kim kaptan?" "Tom." "Oh hayır, başımız belada."
- Bu geminin kaptanı benim.
- Ben bu geminin kaptanıyım.
Tom'un bizim takımımızın kaptanı olması gerektiğini sanmıyorum.
Kaptan hava brifing almak için meteoroloji ofisine gidecek.
Tom futbol takımının kaptanıdır ve beyzbol takımında da.
Tom, Mary'ye kendisinin güreş takımının kaptanı olmadığını söyledi.
Emredersiniz komutanım!