Translation of "Brinca" in Turkish

Ele brinca no jardim.

O bahçede oynuyor.

Minha irmã brinca de boneca.

- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.
- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

Ela ainda brinca de boneca.

O hâlâ oyuncak bebeklerle oynuyor.

Enquanto você brinca, eu leio.

Sen oynarken ben okurum.

Maria ainda brinca com bonecas.

Mary hala bebeklerle oynuyor.

A minha irmã brinca de boneca.

Kız kardeşim oyuncak bir bebekle oynuyor.

Tom não brinca mais de brinquedos.

Tom artık oyuncaklarıyla oynamıyor.

Por que brinca com meus sentimentos?

Neden duygularımla oynuyorsun?

Por que ele não brinca mais comigo?

O neden artık benimle oynamıyor?

Faz quanto tempo que você não brinca com um ioiô?

En son yoyo ile oynayalı ne kadar zaman oldu?

Brinca com o centípede asiático e vais ter um dia muito mau.

Asya orman kırkayağına bulaşırsanız doğduğunuza pişman olursunuz.

- Não devemos fazer piadas com amor.
- Com o amor não se brinca.

Aşkla şaka yapmamalıyız.

- A minha irmã brinca de boneca.
- Minha irmã está brincando com uma boneca.

Kız kardeşim oyuncak bir bebekle oynuyor.

- Tom frequentemente joga sozinho.
- Tom frequentemente se diverte sozinho.
- Tom frequentemente brinca sozinho.

Tom sıklıkla kendi başına oynar.