Examples of using "Leio" in a sentence and their turkish translations:
Ben çok okurum.
Sık sık okurum.
Ben okurum.
Dudak okurum.
Ben bir zihin okuyucusu değilim.
Pek okumam.
Ben çizgi romanlar okurum.
Çok kitap okumuyorum.
Kitabı okuyorum.
Ben sık sık kitap okurum.
Ben kitap okumam.
Birçok dergi okudum.
Ben okurum; sen yazarsın.
Genellikle şiir okumam.
Sen oynarken ben okurum.
Çok hızlı okumuyorum.
Birçok Fransızca kitap okudum.
- New York Times'ı okuyorum.
- New York Times okurum.
Her gün gazete okudum.
Ben İncil'i her gün okurum.
Hâlâ her gün okurum.
Hâlâ bazen otobiyografiler okumaya devam ediyorum.
Her ay en az bir kitap okudum.
Bazı kitapları okudukça daha az anlıyorum.
Aynı zamanda yemek yiyip okuyorum.
Esperanto öğrenmek için İncili okudum.
İngilizceyi okuyabilirim fakat konuşamam.
Vakit öldürmek için kitap okurum.
Etiketi çok dikkatli okudum.
Artık çizgi romanlar okumuyorum.
Bu tür kitabı çok okumam.
Nadiren Fransızca yazılmış kitapları okurum.
Ben her zaman ilk olarak spor sayfasını okurum.
Ben ilk defa İncil okudum.
Kitabı okudum.
Ben her ay beş farklı dergi okurum.
Makaleler için yalnızca Playboy'u okurum.
Mektubu tekrar tekrar okudum.
Bu kitabı okuduğumda her zaman yeni bir şey bulurum.
Birçok yabancı dili okurum ama herhangi birini konuşmam.
- Ben bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okuyorum.
Çocuğum için şiir okudum.
Ben astrolojiye inanmıyorum ama bu benim burcumu okumamam anlamına gelmez.