Examples of using "Atender" in a sentence and their turkish translations:
Telefonu yanıtlamak zorundayım.
Biri o telefon görüşmesini kabul edebilir mi?
Tom kapıya bakmak için gitti.
Telefonu şimdi yanıtlayamam.
Tom telefona cevap vermek zorunda kaldı.
Lütfen telefona cevap verir misin?
Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?
Telefona cevap vermek için ayağa kalktı.
- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.
Tom kapıya bakmak için kalktı.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
Üzgünüm, telefona cevap vermiyeceğim.
Tom'un cevap vermesine izin ver.
Telefona cevap vermek istersen, evde kal.
- Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- Bu geceki toplantıya katılamayacağım.
- Korkarım ki bu geceki toplantıda yer alamayacağım.
Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.