Translation of "Anel" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Anel" in a sentence and their turkish translations:

- Eu tenho um anel.
- Tenho um anel.

Bir yüzüğüm var.

- O anel está amaldiçoado.
- O anel é amaldiçoado.

Yüzük lanetli.

- Quanto vale este anel?
- Quanto custa esse anel?

- Bu yüzük ne kadar değer?
- Bu yüzük ne kadar eder?
- Bu yüzük ne eder?

- Vou encontrar seu anel perdido.
- Eu encontrarei seu anel perdido.
- Encontrarei seu anel perdido.
- Eu vou encontrar teu anel perdido.

Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.

Que anel bonito!

Ne güzel bir yüzük!

- Onde está o meu anel?
- Cadê o meu anel?

Yüzüğüm nerede?

O meu anel sumiu.

Yüzüğüm kayboldu.

Devolva o meu anel.

Yüzüğümü bana geri ver.

Quanto custa este anel?

Bu yüzük ne kadar?

Isso é um anel?

O bir yüzük mü?

Eu roubei o anel.

Ben yüzüğü çaldım.

De quem é esse anel?

O kimin yüzüğü?

Tom roubou o seu anel.

- Tom yüzüğünü çaldı.
- Tom senin yüzüğünü çaldı.
- Tom yüzüğünüzü çaldı.
- Tom sizin yüzüğünüzü çaldı.

Este anel é muito caro.

Bu yüzük çok pahalı.

O Tom roubou seu anel.

- Tom yüzüğünü çaldı.
- Tom onun yüzüğünü çaldı.

Tom tirou o anel de casamento.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Ela está usando um anel valioso.

O, değerli bir yüzük takıyor.

Ei, onde está o seu anel?

Hey, yüzüğün nerede?

Este anel é de ouro puro?

Bu yüzük saf altın mı yapılmış?

- Seu noivo lhe deu uma anel muito grande.
- Seu noivo lhe deu um anel bem grande.

Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.

Esse anel é feito de ouro autêntico?

O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?

Tom tirou o seu anel de casamento.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Este anel de diamantes custa uma fortuna.

Bu elmas yüzük bir servete mal oluyor.

Você me troca este relógio por um anel?

Bu saati bir yüzükle takas eder misin?

Esse anel de ouro pertenceu a minha mãe.

O altın yüzük anneme aitti.

Ele colocou o anel no dedo de Mary.

Yüzüğü Mary'nin parmağına taktı.

Está tudo acabado entre nós. Devolva meu anel!

Aramızda her şey bitti. Yüzüğümü geri ver.

Tom deu um anel de brilhante a Maria.

Tom Mary'ye elmas bir yüzük verdi.

Tom comprou um anel com diamante para Mary.

Tom Mary'ye bir elmas yüzük aldı.

Tom não estava usando seu anel de casamento.

Tom alyansını takmıyordu.

Não uso um anel de brilhante, mas sou feliz.

Ben bir elmas yüzük takmıyorum, ama mutluyum.

O anel não pôde ser encontrado em lugar algum.

Yüzük hiçbir bir yerde bulunamadı.

Se eu morrer, quero que fique com este anel.

Eğr ölürsem, bu yüzüğü saklamanı istiyorum.

O Tom notou o anel no dedo da Mary.

Tom, Mary'nin parmağındaki yüzüğü fark etti.

Pode me ajudar a escolher um anel de noivado?

Bir nişan yüzüğü seçmeme yardım edebilir misin?

Por que você não está usando o seu anel de noivado?

- Alyansını neden takmıyorsun?
- Alyansınızı neden takmıyorsunuz?

Se você ativar o anel de notificação quando nossos vídeos forem publicados

bildirim zilini açarsanız videolarımız yayına açıldığında

Qual é a cor do anel da extrema direita na bandeira olímpica?

Olimpiyat bayrağının en sağındaki halka ne renk?

Ela usou um anel de diamante no dedo do meio da mão esquerda.

Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.

O Tom deu-se conta dum anel de casamento no dedo da Mary.

Tom Mary'nin parmağında bir alyans fark etti.

- Ela tinha anéis em todos os dedos.
- Ela tinha um anel em cada dedo.

Her parmağında yüzük vardı.

- Ela não quer que ele compre uma aliança de compromisso cara.
- Ela não quer que ele compre um anel de noivado caro.

O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.