Examples of using "Taką" in a sentence and their turkish translations:
Umudum bu yönde.
Bir yaz medeniyeti hayal edin,
Bu resimde neler olduğuna bakalım.
Olduğum gibi yerin içine gireceğim
- İnşallah.
- Umarım.
- Umuyorum.
- Ümit ederim.
- Ümit ediyorum.
Hiç böyle bir hikaye duydun mu?
Tüm bu özgüven nereden geldi?
Keşke öyle güzel bir elbisem olsa.
Sen benimki ile aynı kameraya sahipsin.
Böylesine hoş bir sürprizle karşılaştığımdan beri uzun zaman oldu.
Onun kadar başarılı bir dansçıyı çok nadir görürüm.
Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.
Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Herhangi bir mağazanın bu modeli o fiyata satacağının olası olmadığını düşünüyorum.
Eğer o, o zaman sigara içmeyi bıraksaydı, böyle bir hastalıktan muzdarip olmayabilirdi.
İki köpeğim var ve onlardan her birini aynı miktarda yiyecekle besliyorum.