Examples of using "Szpiegiem" in a sentence and their turkish translations:
O bir casus olduğunu kanıtladı.
- Tom bir Fransız casusudur.
- Tom bir Fransız ajanıdır.
Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?
O tutuklandı ve bir casus olmakla suçlandı.