Examples of using "Swojemu" in a sentence and their turkish translations:
O, patronuna yalakalık yapıyor.
Öğretmenine dilini çıkardı.
O, efendisine iyi hizmet etti.
Tom köpeğine bir kemik verdi.
O babasına bir kravat verdi.
Tom öğretmenini selamladı.
Tom işleri kendi tarzıyla yapar.
Rakibi de çağrısına bir ek yapıyor.
Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
Bu sefer onu kendi yöntemimle yapacağım.
Tom dişçisine her yemekten sonra dişlerini fırçaladığını söyledi.
Bir erkek evlat babasına itaat etmeli.
Tom günde iki kez köpeğini besler.
Keşke bir yerli gibi İngilizce konuşabilsem.