Translation of "Dała" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Dała" in a sentence and their turkish translations:

Dała kotu mleka.

Kediye biraz süt verdi.

- Dała mi kilka książek.
- Ona mi dała kilka książek.

O bana birkaç kitap verdi.

Dała nam dużo jedzenia.

O bize yiyecek çok şey verdi.

Dała mi dobrą radę.

Bana iyi bir nasihat verdi.

Dała mu dużo pieniędzy.

O, ona çok para verdi.

Ona dała mu sweter.

O, ona bir kazak verdi.

Mary dała mi amerykańską lalkę.

- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.

Julia dała buziaka swojej córce.

Julia kızına bir öpücük veriyor.

Ona dała swojemu ojcu krawat.

O babasına bir kravat verdi.

Ann dała mi ten prezent.

Ann bu hediyeyi bana verdi.

Miłość dała mu siłę lwa.

Aşk ona bir aslan gücünü verdi.

Dała mu coś do picia.

O, ona içecek bir şey verdi.

Ta książka dała mi dużo śmiechu.

Bu kitap bana iyi bir kahkaha attırdı.

Dała mi torebkę zrobioną ze skóry.

O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.

Tom schował pieniądze, które dała mu Mary, do kieszeni.

Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.

Ona dała mu radę, co ma zrobić żeby pozostać zdrowym.

Ona nasıl sağlıklı kalınacağına dair nasihat ediyor.

Podzieliła ciasto na sześć kawałków i dała po jednym każdemu dziecku.

O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.

Tom rozwiązał zagadkę po tym jak Mary dała mu kilka wskazówek.

Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü.

Czy zostać z tyłu tego drzewa i użyć tego, co natura już mi dała?

Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

Czy zostać z tyłu tego drzewa i użyć tego, co natura już mi dała?

Yoksa bu ağacın arka tarafına girip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?