Examples of using "Dała" in a sentence and their turkish translations:
Kediye biraz süt verdi.
O bana birkaç kitap verdi.
O bize yiyecek çok şey verdi.
Bana iyi bir nasihat verdi.
O, ona çok para verdi.
O, ona bir kazak verdi.
- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.
Julia kızına bir öpücük veriyor.
O babasına bir kravat verdi.
Ann bu hediyeyi bana verdi.
Aşk ona bir aslan gücünü verdi.
O, ona içecek bir şey verdi.
Bu kitap bana iyi bir kahkaha attırdı.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.
Ona nasıl sağlıklı kalınacağına dair nasihat ediyor.
O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.
Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü.
Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?
Yoksa bu ağacın arka tarafına girip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?