Examples of using "Dał" in a sentence and their turkish translations:
O, bana bir örnek verdi.
Ona bir öpücük verdi.
Ona kitabı verdi.
O pes etti.
O ona bir kutu verdi.
İlaç anında rahatlattı.
Doktor onu ona verdi.
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
Tom bana bir kalem verdi.
Asker bana su verdi.
Ona bir yaprak kağıt verdi.
O bana bu kitabı verdi.
O onu bana verdi.
Birisi Tom'a bir araba verdi.
Tom bana bir şey verdi.
O bana son bir şans verdi.
Tom bize ne verdi?
Tom onu bana verdi.
Bunu sana kim verdi?
Tom kısa bir konuşma yaptı.
O, bana biraz para verdi.
Amcam bana bir kitap verdi.
Tom Mary'ye kaç tane çiçek verdi?
Tom köpeğine bir kemik verdi.
- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.
Tom bana otuz dolar verdi.
Onu bana vermeni öneririm.
O, bana 10.000 yen verdi.
Tom bu kitabı bana verdi.
Tom bana bu oyunu verdi.
Tom bana iyi tavsiyeler verdi.
Tom bana bir sürü tavsiye verirdi.
Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi.
Tom sana ne kadar para verdi?
bana iş vermeyi kabul eden birini buldum
O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.
Babamın bana verdiği saati kaybettim.
- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.
Tom başını sallayarak Mary'ye işaret etti
Tom, Mary'ye kasten yanlış kitap verdi.
Tom Mary'ye telefon numarasını verdi.
Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
Babam doğum günüm için bana bir köpek yavrusu verdi.
Onu yapman için sana kim izin verdi.
Benden bunu size vermem istenildi.
Tom bana ihtiyaç duyduğum her şeyi verdi.
Tom doğum gününde postacıya bir hediye verdi.
Bu bileti Joe'ye veren Bay White'tı.
Tom sana bir şey vermemi rica etti.
O bileziği Mary'ye veren Tom değildi.
Bütün oyuncular ellerinden geleni yaptılar.
Tom bana Mary'den elle yazılmış bir not verdi.
Tom Mary'ye resmi ona kimin verdiğini sordu.
Tom'un küçük bir kutu içerisinde Mary'ye bir şey verdiğini gördüm.
O bana para verdi ama hemen onu ona geri verdim.
Tom odayı terk etmem için işaret etti.
Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.
Tom eski motosikletimi ona vermemi istiyor.
Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.
Senin onu tek başına yapabilmenin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Tom belirsiz bir cevap verdi.
Bu, Tom'un bana yıllar önce verdiği bir şey.
Tom kahverengi kağıt bir çantada Mary'ye 1000 dolar verdi.
Tom faka basmış değildi.
Ona kafası kadar büyük gümüş bir parça verdi.
Babam cüzdanını çıkarıp bana 10 dolar verdi.
Şüphesiz elinden geleni yaptı ama başarmadı.
Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.
Tom çantasından İskoç şişesini çıkardı onu Mary'ye uzattı.
Tom onun istediği şeyi Mary'ye isteksizce verdi.
Adam zayıf bir kimse. Köpeğimi bile kaldıramadı.
Tom birçok öneri verdi ama ben onlardan hiçbirisini beğenmedim.