Examples of using "Pokazał" in a sentence and their turkish translations:
Tom resimleri Mary'ye gösterdi.
Öğretmenine dilini çıkardı.
Tom bana bir resim gösterdi.
Tom onu bana gösterdi.
Bana onun resmini gösterdi.
Hasta, dilini doktora gösterdi.
O ne demek istediğini gösterdi.
O bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdi.
Tom bana odasını gösterdi.
Tom bana bir şey göstermedi.
Dün gece partiye gelmedi.
O, yeni oyununun el yazmasını bana gösterdi.
O, gizlice bana onun resmini gösterdi.
Tom Mary'ye yeni dövmesini gösterdi.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Tom Mary'ye şemsiyesini nereye koyacağını gösterdi.
Tom toplantı için gelmedi.
Tom Mary'ye çocukluk resimlerini gösterdi.
Kelimeyi nasıl heceleyeceğimi öğretti.
Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,
Tom John ve Mary'nin düğününe geldi.
Kopernik sayesinde Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü biliyoruz.
Tom, Mary'ye şehri gezdirdi.
Sonunda gerçek yüzünü gösterdi.
Henüz hiç kimse gelmedi, ama en 50 öğrenci bekliyoruz.
Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
Tom henüz işe gitmedi.
Eğer Tom gelmeseydi bu asla olmazdı.