Examples of using "Pułapkę" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir tuzak kurdu.
Bir tuzak kurmalıyız.
- Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.
Tom bizi bir tuzağa çekti.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?