Examples of using "Tomek" in a sentence and their turkish translations:
Tom hâlâ konuşmadı.
Tom kalmamı istiyor.
Tom spagetti yiyor.
Tom hızla yürür.
Tom bize yalan söyledi.
Tom berbat görünüyor.
Lütfen otur, Tom.
Tom biraz kızardı.
Tom biraz gergin.
- Tom matematiği sevmiyor.
- Tom matematik sevmiyor.
Tom okurken oturdu.
- Tom'un kaybetmesini istiyorum.
- Tom'dan kaybetmesini istiyorum.
Tom kötü bir adamdı.
Tom vazgeçmedi.
- Tom çorbayı koyulaştırmak için buğday ekledi.
- Tom çorbanın kıvamını arttırmak için bulgur kattı.
Tom bir sürü parayı miras aldı.
Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.
Tom uzun boylu ve güçlü.
Tom hâlâ uyuyormuş gibi davrandı.
Tom evin arkasında park etmeyi tercih ediyor.
Tom kendine bir içki doldurdu.
Tom şimdi çok meşgul.
Tom bizi bir tuzağa çekti.
Tom yine bir büyükbaba olacak.
Tom anne ve babasının arabasını kullanıyor.
Tom markete gitmiyor.
Tom, Mary'nin kazanmasını istedi.
Tom Mary'nin köpeğinin bir resmini yaptı.
Tom sana ne kadar para verdi?
Tom burada çalışmak zorunda olmayacak.
Tom üç ay önce işini kaybetti.
Tom sık sık bir şey yapmadan saatlerce oturur.
Tom deli ve belki tehlikeli.
Tom, sık sık kız arkadaşının hayalini kurar.
Tom Mary'nin tüm arkadaşlarına karşı nazikti.
Tom ön kapıdan eve girdi.
Belki Tom çocuklarla kalmalıydı.
Tom su şişesini aldı ve su içti.
Tom meseleyi tamamen Mary'ye bıraktı.
Tom korkmuş olduğunu itiraf etmek istemiyordu.
Tom bana kazadan kimin sorumlu olduğunu sordu.
Tom ve Mary 30 yılı aşkın süredir evliler.
Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı
Tom ve Mary bir Cadılar Bayramı partisinde tanıştılar.
Tom kahverengi kağıt bir çantada Mary'ye 1000 dolar verdi.
Tom ve Mary Fransızcayı gerçekten çok iyi şekilde konuşmazlar.
Herkes Tom'un Fransızcayı çok iyi konuşamadığını bilir.
Tom Mary'nin gittiği okulda Fransızca öğretir.
Tom sınıfındaki diğer çocukların herhangi birinden daha uzun.
Tom Mary'nin evine nasıl gideceğini bilmiyor.
Bu adama Tom denildiğinden emin misiniz?
Tom, Mary'ye olan aşkını cümle âleme duyurmak istiyordu.
Tom Mary'nin işini neden bırakmak zorunda kaldığını anlayamadı.
Tom bir yılda dört kezden daha az berbere gider.
Tom yeni dairesinde, gürültü yapan komşularıyla epey sorun yaşıyor.
Tom kömür madenlerinde çalışmak istemiyordu, bu nedenle kente taşındı.
Tom hem Fransızcayı hem de İngilizceyi çok iyi konuşabilir.
Tom ve Mary Pazartesi günü otuzuncu evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.
Tom Mary'nin haklı, kendisininse hatalı olduğunu kabul etmek istemiyor.
Tom yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.