Examples of using "Parkować" in a sentence and their turkish translations:
Burada parketmeye izin veriyorlar.
Park etmek yasaktır.
Orada park edemezsin.
Tom evin arkasında park etmeyi tercih ediyor.
Sana arabanı nereye park edeceğin söylendi mi?
Arabayı bu caddeye park etmemelisiniz.